Huzur-u Daimî İçin Bir Hakikat Dersi Risale-i Nur'dan Sızıntılar

Yazar: Unknown Tarih: Salı, Şubat 05, 2013 Kategori: , , , , , Yorum: Yorum Yap
"Tevhid(Allah'a inanmak, inanç)" iki kısımdır. Mesela, nasıl ki bir çarşıya ve bir şehre büyük bir zatın "mütenevvi(çeşitli)" malları gelse, iki çeşitle onun malı olduğu bilinir:

Biri, "icmâlî(kısaca)", "âmiyânedir(basittir)" ki, "Bu kadar "azîm(büyük, yüce, ulu, gösterişli)" mal, ondan başka kimsenin haddi değil ki sahip olabilsin." Fakat böyle âmî bir adamın nezaretinde çok hırsızlık olabilir. Parçalarına çok adamlar sahip çıkabilir.

İkinci çeşit odur ki, her denk üzerinde yazıyı okur, her bir top üstünde turrayı tanır, her bir ilân üstünde mührünü bilir bir surette "Herşey o zâtındır" der. İşte, şu halde her birşey o zâtı mânen gösterir.

Aynen öyle de, tevhid dahi iki çeşittir. Biri "tevhid-i âmî ve zahirîdir ki(yüzeysel ve taklidî bir şekilde Allah'ın bir olduğuna inanma)", "Cenâb-ı Hak birdir; şeriki, naziri yoktur. Bu kâinat onundur."

İkincisi tevhid-i hakikîdir ki, herşey üstünde "sikke-i kudretini(Allah'ın güç ve kudretinin işaretini)" ve hâtem-i rububiyetini(Rabb'ın cömertliğini) ve nakş-ı kalemini görmekle, doğrudan doğruya herşeyden O'nun nuruna karşı bir pencere açıp, O'nun birliğine ve herşey O'nun dest-i kudretinden çıktığına ve ulûhiyetinde ve "rububiyetinde(rabblık,ilahlık)" ve mülkünde hiçbir vechile hiçbir "şeriki(ortağı)" ve "muini(yardımcı, muavin)" olmadığına, şuhuda yakın bir "yakinle(kesin bilme, şüpheden sıyrılarak bilme)" tasdik edip iman getirmektir ve bir nevi huzur-u daimî elde etmektir.(Yirmi İkinci Siz, İkinci Makam)

Paylaş: Facebook Twitter Google Plus Pinterest Tumblr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

____ ____