tag:blogger.com,1999:blog-11069656576042924762024-03-14T01:01:55.141+03:00Samet Şahin/Makine/Tasarım/Teknoloji/GündemSamet Şahin/Makine/Tasarım/Teknoloji/GündemAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.comBlogger74125tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-83989634860793534922013-07-16T14:55:00.001+03:002013-07-16T14:55:16.156+03:00Yeni Internet Explorer 10 bu sefer olmuş!Explorer yeni sürümünün eskisiyle alakası olmadığını, geçmişten dersler alarak bambaşka bir tarayıcı yarattıkları tüm dünyaya söylüyor. Deneyen biri olarak, ben de karşılaştığım sonuca şaşırdım diyebilirim. Explorer 10, eski versiyonlarına göre, %20’lik bir performans artışı sunarken, HTML5 ve CSS3 gibi yeni web teknolojilerinde ise %60 a varan performans artışı sunuyor.<br />
<!-- Start of Brightcove Player --><br />
<div style="display: none;">
</div>
<!--By use of this code snippet, I agree to the Brightcove Publisher T and C found at https://accounts.brightcove.com/en/terms-and-conditions/. --><script src="http://admin.brightcove.com/js/BrightcoveExperiences.js" type="text/javascript"></script><object class="BrightcoveExperience" id="myExperience2545463663001"> <param name="bgcolor" value="#FFFFFF" /> <param name="width" value="486" /> <param name="height" value="412" /> <param name="playerID" value="2540680013001" /> <param name="playerKey" value="AQ~~,AAABg974LTE~,N36MUBHHiwo4_ngs6Ig2uMokCkayN71_" /> <param name="isVid" value="true" /> <param name="dynamicStreaming" value="true" /> <param name="@videoPlayer" value="2545463663001" /></object><!-- This script tag will cause the Brightcove Players defined above it to be created as soonas the line is read by the browser. If you wish to have the player instantiated only afterthe rest of the HTML is processed and the page load is complete, remove the line.--><script type="text/javascript">brightcove.createExperiences();</script><!-- End of Brightcove Player -->
<br />
Tabletler için de Explorer 10 en iyi seçim gibi duruyor. Dokunmak için özel tasarlanmış olmasının yanı sıra, optimize edilmiş kodlar ve dolayısıyla daha düşük GPU kullanımı sayesinde de enerji tasarrufu sağlıyor. Böylece internete mobil cihazlarından giren kullanıcıların en büyük derdi olan şarj sorununu bir nebze çözüyor.<br />
<br />
Internet Explorer, yaşadığı değişimi yine kendinden beklenmeyecek bir şekilde anlatmayı tercih etmiş. Internet Explorer 10, eski versiyonlarını en az bizim kadar sevmiyor. Bu durumu da ''<strong><a href="http://explorerdegisinceben.com/" target="_blank">www.explorerdegisinceben.com</a></strong>'' adlı blog’ta anlatıyor. Birçok esprili ve komik içerik arasından benim dikkatimi Çelik’in yer aldığı Vine videosu çekti. Sitede en az bu video kadar pek çok keyifli görseller ve videolar bulunuyor.<br />
<br />
Sitede vakit geçiren ziyaretçilerin çoğu, bilgisayarına yeniden Explorer yüklüyormuş. Pek çok farklı görüş olsa da Internet Explorer 10’u deneyenler bir konuda aynı fikirde; Internet Explorer bu sefer olmuş!<br />
<br />
<strong><a href="http://explorerdegisinceben.com/" target="_blank">www.explorerdegisinceben.com</a></strong><br />
<br />
<span style="font-size: 80%;">Bir <a href="http://www.bumads.com.tr/?clientid=5b4a2e41-5cee-4988-9ca8-58746762976a&offerid=831" rel="nofollow" target="_blank" title="bumads">bumads</a> advertorial içeriğidir.</span>
<script type="text/javascript">ad_client = '5b4a2e41-5cee-4988-9ca8-58746762976a';ad_offer ='831';</script><script src="http://sayac.bumads.com.tr/showads.js" type="text/javascript"></script>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-51193090447719428722013-06-25T12:01:00.001+03:002013-06-25T12:01:49.373+03:00Skype'ı Biliyor Musunuz?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-RKNsYngaj84/UclcMlqCKmI/AAAAAAAAAaM/Ui5xWgOd8Gs/s1600/img1-1ddd722a-8a83-4b82-986d-d2ea43f484a0.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-RKNsYngaj84/UclcMlqCKmI/AAAAAAAAAaM/Ui5xWgOd8Gs/s1600/img1-1ddd722a-8a83-4b82-986d-d2ea43f484a0.jpg" height="200" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<em><strong>Daha önce duyurduğumuz gibi Türkiye'nin popüler anlık mesajlaşma servisi Messenger, kullanıcı sayısı hızla artan Skype ile birleşiyor.</strong></em><br />
<br />
Bu süreçte Messenger kullanıcılarına yardımcı olmak için dikkat edilmesi gereken noktalardan derlediğimiz küçük rehberler hazırladık. Bu rehberlerde yer almayan Skype hakkındaki diğer sorularınıza ise <a href="http://community.skype.com/t5/T%C3%BCrk%C3%A7e/ct-p/Turkce?profile.language=tr" target="_blank">Türkçe destek alabileceğiniz Skype Community sayfasından</a> cevap bulabilirsiniz.<br />
<br />
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-RZtjowNBtd8/UclcMzIwqTI/AAAAAAAAAaU/8_H1s2r6TiA/s1600/img3-1ddd722a-8a83-4b82-986d-d2ea43f484a0.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-RZtjowNBtd8/UclcMzIwqTI/AAAAAAAAAaU/8_H1s2r6TiA/s1600/img3-1ddd722a-8a83-4b82-986d-d2ea43f484a0.jpg" height="176" width="320" /></a>Skype kişilerin tanıdıklarıyla bağ kurması, irtibatta kalmasını sağlar. Türkiye'nin en popüler anlık mesajlaşma servisi Messenger, Skype’la Skype adı altında birleşmeye başladı. Artık Skype, anlık mesajlaşma ve ücretsiz video görüşme gibi özellikleriyle hepimizin ilk tercihi olmaya aday.<br />
<br />
İşte Skype'ı pek çok benzer servisten ayıran yanları:<br />
<br />
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-m6rec3VKuLY/UclcMBtrcbI/AAAAAAAAAaI/IGbIui686QA/s1600/img2-1ddd722a-8a83-4b82-986d-d2ea43f484a0.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-m6rec3VKuLY/UclcMBtrcbI/AAAAAAAAAaI/IGbIui686QA/s1600/img2-1ddd722a-8a83-4b82-986d-d2ea43f484a0.jpg" height="217" width="320" /></a>Ücretsiz anlık mesaj gönderme , ücretsiz sesli veya görüntülü konuşma yapma gibi olanakları<br />
<br />
- hem PC hem Mac bilgisayarlarda,<br />
- ayrıca tabletler ve akıllı telefonlarda (Windows, Android ve iPhone)<br />
<br />
Bu çoklu cihaz, çoklu platform ve çeşitli görüşme / mesajlaşma seçeneklerine ek olarak Skype bilgisayarlar arası kullanıldığında:<br />
<br />
- aynı belge veya masaüstünde çalışma imkanı,<br />
- Görüntülü veya sesli görüşme esnasında aynı kişilerle anlık mesajlaşma veya dosya paylaşma<br />
- ikiden çok kişinin aynı anda görüntülü konuşabilmesi gibi birçok ek imkan da sunar.<br />
<br />
Yukarda belirtilen temel ayrıştırıcı yönleriyle Skype sevdikleri ve tanıdıklarıyla ücretsiz bağlantıda kalmak isteyenler için en ideal çözümdür.<br />
<br />
Bu süreçte Messenger kullanıcılarına yardımcı olmak için dikkat edilmesi gereken noktalardan derlediğimiz küçük rehberler hazırladık. Bu rehberlerde yer almayan Skype hakkındaki diğer sorularınıza ise <a href="http://community.skype.com/t5/T%C3%BCrk%C3%A7e/ct-p/Turkce?profile.language=tr" target="_blank">Türkçe destek alabileceğiniz Skype Community sayfasından</a> cevap bulabilirsiniz.<br />
<br />
<a href="http://partner.tr.msn.com/servisler/messengerdan-skypea-nas%c4%b1l-ge%c3%a7ersiniz" target="_blank">Messenger'dan Skype'a</a><br />
<a href="http://partner.tr.msn.com/servisler/skypeta-nas%c4%b1l-anl%c4%b1k-mesaj-yollars%c4%b1n%c4%b1z" target="_blank">Skype'ta Anlık Mesajlaşma</a><br />
<a href="http://partner.tr.msn.com/servisler/skypeta-dosya-nas%C4%B1l-yollan%C4%B1r" target="_blank">Skype'ta dosya nasıl yollanır?</a><br />
<a href="http://partner.tr.msn.com/servisler/skypeta-g%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BCl%C3%BC-konu%C5%9Fma-nas%C4%B1l-yap%C4%B1l%C4%B1r" target="_blank">Skype'ta görüntülü konuşma nasıl yapılır?</a><br />
<a href="http://partner.tr.msn.com/servisler/grup-g%C3%B6r%C3%BCnt%C3%BCl%C3%BC-konu%C5%9Fma-nas%C4%B1l-yap%C4%B1l%C4%B1r" target="_blank">Grup görüntülü konuşma nasıl yapılır?</a><br />
<br />
<a href="http://video.tr.msn.com/watch/video/skype-nas%C4%B1l-yuklenir/139eavk4l?from=" target="_blank">Skype nasıl yüklenir?</a><br />
<a href="http://video.tr.msn.com/watch/video/skype-a-yeni-ki%C5%9Fi-nas%C4%B1l-eklenir/139cvijys?from=" target="_blank">Skype'a yeni kişi nasıl eklenir?</a><br />
<a href="http://video.tr.msn.com/watch/video/skype-ta-mesajla%C5%9Fma-ayarlar%C4%B1/139gprljb?from=" target="_blank">Skype'ta mesajlaşma ayarları </a><br />
<a href="http://video.tr.msn.com/watch/video/skype-ta-grup-chat-nas%C4%B1l-yap%C4%B1l%C4%B1r/139ivyut6?from=" target="_blank">Skype'ta grup chat nasıl yapılır?</a><br />
<br />
<br />
<span style="font-size: 80%;">Bir <a href="http://www.bumads.com.tr/?clientid=5b4a2e41-5cee-4988-9ca8-58746762976a&offerid=799" rel="nofollow" target="_blank" title="bumads">bumads</a> advertorial içeriğidir.</span>
<script type="text/javascript">ad_client = '5b4a2e41-5cee-4988-9ca8-58746762976a';ad_offer ='799';</script><script src="http://sayac.bumads.com.tr/showads.js" type="text/javascript"></script>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-38608215366354001412013-06-21T19:01:00.001+03:002013-06-21T19:01:51.388+03:00Necip Fazıl Kısakürek-Ayasofya Hitabesi(Sansürsüz)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-JngK1XPCafk/UcR4vM6mpII/AAAAAAAAAZ4/F0mHGfrdYPc/s1600/ayasofya-ic-kisim.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-JngK1XPCafk/UcR4vM6mpII/AAAAAAAAAZ4/F0mHGfrdYPc/s1600/ayasofya-ic-kisim.jpg" height="240" width="320" /></a></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
“Bana öyle geliyor ki; yalnız manayı anlasak, yalnız onu yerine getirebilsek, Ayasofya’nın kapıları sabır taşı gibi çatlar, kendi kendisine açılır. İsterse açılmasın; ondan sonra her şey, küçük bir tatbikat işinden ibaret kalır.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Biz kimden, neyi istiyoruz…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Yemen’den Viyana’ya, Fas’tan Kafkasya’ya kadar en aşağı 10 milyon kilometre karelik bir zemin üzerinde… Evet, böyle bir zemin üzerinde… Atalarımızın… Ata derken halimize bakıp başımızı dövdüğümüz nur insanların… Tohum atarcasına her tarafa serptiği kubbelerden birini… 700 bin kilometre kareye indikten ve bu hâlin ismine millî kurtuluş dedikten sonra… Evet, bütün bunlardan sonra… Toprağı kaybedilmiş kubbelerden birini mi istiyoruz?</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
İnsana gülerler!.. Herhangi bir yıldızda bu türlü iddialara girişen milletleri sürecek bir tımarhane olsa, bizi oraya sürerler.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Âlemde, cüceleşmiş devlerin, eski rollerini takınmasından daha çirkin bir tablo yoktur.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
“Cüceleşmeyeydin! Şimdi devin hakkından nasıl bahsediyorsun?” derler böyle insanlara ve milletlere!..</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
(Dinleyiciler içinden gürültü gelince: “Efendim ben hep irticâli konuşuyorum, biliyorsunuz. Bunu mahsus yazdım ki, tek tek damla damla süzülsün. Hayatımın mühimce bir eseri olduğuna kaniyim. Ve mazbut olması da lazım; çünkü Ayasofya nazik bir mevzu…”)</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Evet, sevgili gençler; bir manzumemde söylediğim gibi, kellelerimizi tırnaklarımızla yerinden söküp iki dizkapağımıza yerleştirmenin, sonra ikinci bir başla onu seyretmenin artık günü geldiğini kabul edelim ve avaz avaz haykıralım ki; bizi, şiltesi üç kıtayı kaplayan devi cüceleştirdiler. Sonra ona iki santim boy ilâve edip, Batının bat pazarı veya bit pazarı elbiselerini giydirdiler. Peşinden “İşte sana lâyık özgürlük ve uygarlık budur!” dediler.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Bu bakımdan Ayasofya… Bakın nedir bu bakımdan Ayasofya?</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Bizi bu hâle getiren, annemizin cennet kokulu başörtüsünü sarhoş kusmuğuna bez diye kullanan, ahlâkımızı Paris’in dünya çapındaki Şabane kerhanesinden daha aşağıya düşüren, millî kültürümüzü çöplüğe ve millî iktisadımızı kumarhaneye çeviren, zekâmızı maymunlaştıran ve kalbimizi kanserleştiren, tarihi 126 yıllık cereyanın, kendi öz evimizde, yüzümüze kapadığı oda, ruh ve mukaddesat odamız… Ayasofya budur!</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
126 yıl boyunca, dışardan Batı emperyalizmasının, içerden de onların sâdık ajanları sıfatıyla kozmopolitlerin, Yahudilerin, dönmelerin, masonların ve nihayet hepsinin birden ana sermayesi ve gönüllü fedaisi halinde; adı Türk, küfür tip ve zümrelerinin idare ettiği bu cereyan, Ayasofya’yı müzeye çevirmekle, sağlık müzelerindeki balmumundan frengili suratlar şeklinde, Türkün öz ruhunu müzeye kaldırmış oldu.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Frenk kelimesinden gelen “frengi” ismine dikkat ediniz! Veya frengî ismine dikkat ediniz. Türkün mukaddesatına frengili bir surat gibi bakan bu insanlardır ki, “frengi”nin ta kendisidirler ve ciğerlerine kadar frengilidirler!</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Şairin; “Şâyestedir denilse, âlem senin mezarın…” dedikten sonra; AbdülHamid söylüyor, “Hâlâ gelir zeminden tekbir-i zâr-u-zârın…” diye belirtmeye çalıştığı; dâva ve gayesi bakımından Büyük İskender ve Sezar’ı oda hizmetçiliğine kabul etmeyecek kadar üstün hükümdar, başbuğ ve aksiyon adamı Fatih, İstanbul’u fethedip onun kalbi Ayasofya’da namazını edâ ettiği zaman, Cenubî Fransa’da kırılmış, Viyana’da Batıyı tekrar dişleyecek olan İslâm taarruz kıskacının mihver çivisini eline geçirmişti.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Ayasofya işte bu incecik mildir, bu çividir. Onu İslâm kıskacına yerleştiren Fatih Sultan Mehmed’dir; ve eğer ondan sonra kıskaç kapatılamadıysa suç kapatamayanlardadır. Fatih’e düşen şerefse, erişilir soydan değildir. Kendisinden sonra, Kanunî Sultan Süleyman gibi, iyi ve kötü arasındaki ayırıcı çizgiden başka bir şey olmayan meccanî, bedava ihtişam kahramanı, karaların ve denizlerin yüce hakanına kadar süren muazzam aksiyonda en büyük hız payı, yine Fatih’indir. Kanunî devrinde teşekkül eden büyük ahenk tablosunun unsurları, Ebussuud Efendi gibi şeyhülislâm, Sokollu gibi sadrazam, Baki gibi şair, Sinan gibi mimar ve Barbaros gibi amiral, sadece ve sadece Fatih’in hareket noktasına bu mili yerleştirdiği kıskaç yüzü suyu hürmetine yetişmiş büyükler…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Tarihimizde, Fatih’ten başka her hükümdarın aksiyonu, isterse vatana eklediği toprak Fatih’inkinden bin misli fazla olsun, ulvî kemâl ve noksansızlık bakımından tamam olmaktan uzaktır. Yalnız Fatih’tedir ki, kendi zaman ve mekânına göre, dâva hedefi, muhteşem ve muazzam bir tamamlık içinde göze çarpıyor.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
İşte bütün bunları sembolize eden, remzlendiren de doğu ve batı dünyalarının kavşak noktası, cihanın en güzel beldesi İstanbul ve onun kalbi Ayasofya…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Salîbin ağırlığından kurtarılıp, hilâlin kanatlarıyla kendisine gök kubbe yolu açılan, böylece 20. asır dünyasına gerçek medeniyet ve ebediyet mimarisinin ne olduğu kendisiyle gösterilen, Batı aklı ve Doğu ruhunu birleştirici, eski Bizans eseri ve yeni tekbir yuvası tarihi kubbedir…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Demek ki Ayasofya; ne taş ne çizgi, ne renk ne hacim, ne de bütün bunların madde senfonisi; sadece mana, yalnız mana…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
İstanbul’daki Süleymaniye, Edirne’deki Selimiye, bunlara karşılık da Roma’daki Sen Piyer, Paris’teki Notrdam, bizde ve onlarda daha niceleri, madde ve hattâ gayelerine bağlı mana kıymeti olarak, Ayasofya’nın eşik taşına bile denk olamaz. Zira bunlardan her biri, kendi gayesinin tabiî şartları içinde, tek taraflı olarak yükseltilmiş bir eserler… Ayasofya ise bunların yanında bir kümes bile olsa, öyle bir nasibin sahibi ki; ne madde, ne de tek taraflı mana ölçüsüyle ona varmak kabil değildir… Ayasofya, (yavaş yavaş okuyacağım bu cümleyi, hece hece…) Ayasofya, bir mananın zıt manaya taarruz ve onu zebun edişinin, bütün dünyada eşi olmayan âbidesidir… Öbürleri belli başlı ruh içinde birer mekân da, Ayasofya mekân içinde ruh; zıt mekânda galip ruh… Yeryüzünde çok kilise camiye ve nice cami kiliseye çevrilmiştir ama böylesi, tarihi şartları bakımından tektir.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Fatih Sultan Mehmed, bu hikmeti sezdi ve Ayasofya’yı, İstanbul gibi misilsiz bir mahfazanın içinde, güneş çapında bir pırlanta gibi zapt ve fethetti.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Tarihimizde daha nice zapt ve feth hareketinin kahramanı var; niçin hiçbirinin adı, has isim olarak Fatih değil?.. Zira Fatih, bu davanın hakikisidir, öbürleri de taklididir.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Şimdi… Biraz evvel işaret ettiğimiz gibi, İmperium Romanum, Roman, eski Roma İmparatorluğundan üstün bir imparatorluğun dev adamı olan Türk’ü, binbir tarihî saik yüzünden cüceleştiriyorlar. 10 milyon kilometre karelik bir servet ve nimet zeminini, 700 bin kilometre kare murabba ve fakir bir anavatan kadrosuna kadar indiriyorlar. Fakat bütün bu olanlara rağmen, Fatih’in o kadar maharetle yerine oturttuğu mili söküp atamıyorlar, çekip alamıyorlar. Zira İstanbul ve Ayasofya, muazzam nasibi icabı, anavatana bitişik, kaynaşmış ve onun içinde kalıyor. Hiçbir şey yapılamayınca da, dünyada hiçbir milletin başına gelmemiş bir felâkete yol açılıyor. Ayasofya Türk’ün öz evi ve anayurdu içinde güya Türklerin eliyle manasından koparılıyor. Duvarlarından Allah ve Resulü’nün mukaddes isimleri indiriliyor, iç sıvaları kazınıp putlar meydana çıkarılıyor ve hilâlden ziyade salibin faziletlerini ilâna memur müze, yani içinde İslâmiyet’in gömülü olduğu bir lâhid haline getiriliyor. (Dinleyicilerin nümayişi üzerine “İçimizden heyecan ve fikir, bize o lazım”) Artık o, basit bir taş yığınıdır. Öyle bir taş yığını ki, sadece kendisinde kıyılan ulvî mananın katillerini ilân ve ihtarla kalmıyor. Üstelik her an salibin ağzından salyasını akıtıcı bir iştah telkiniyle, Türk’ün, ruhuyle beraber maddesini, maddesiyle beraber de ruhunu Hıristiyanlık âlemine peşkeş çeken, “Buyurun, ne duruyorsunuz; gelin ve bizi esir edin!” diyen bir hava yaşatıyor. Ayasofya’nın hilâl hâkimiyetinden uzaklaştırılmasıyla düşmana aşılanan gayret, tarafımızdan aşılanan gayret, bir ordunun harp plânlarını satmaktan beter bir tehlike ve suç belirtir. Eğer o kökünden tıraş edilse ve yıkılsa bir şey değil de, bu haliyle, bütün bir milleti ve tarihi her an öldüren, yine dirilten ve tekrar öldüren bir felâketten başka bir şey değildir. Böylece, Batı dünyasının bize içimizde, içimizdeki ajanları vasıtasıyla bize yaptırdığını, ne Haçlılar yapabildi, ne Moskof, ne de Ayasofya’nın gözü dönmüş şehvetlisi Yunanlılar… İçimizden yapanlara nispetle… Milyonluk bir orduda, bir emirle, herkes silahını kalbine dayayıp tetiği çekse ve intihar etse, bu emrin o orduya vereceği zararı hangi düşman sağlayabilir?.. Ayasofya’nın kapatılması işte böyle olmuştur. Ve Türk tarihine, mukaddesatına, ruhuna, ihanetlerin en büyüğü şeklinde meydana gelmiştir. Türke İstiklal Savaşı’nda, Türk’ü yoktan var ettiğini iddia eden bir zümre ve klik zihniyeti, Ayasofya ve Türk vatanını, göklerdeki aslî ve hakikî vatanıyla beraber satmıştır. Manada bu böyle… Allah diyen bu millet, mutlaka kalacak; ve kalacağına göre, öteki dünyadakinden evvel, bu dünyada hesap gününü açacaktır.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Ayasofya, muayyen bir idare ve zihniyetin getirdiği, ruhî, ahlâkî, içtimaî, iktisadî, idarî, siyasî felaketler eliyle Batı dünyasına hediye edilen milli kıymetler kutusu üzerindeki fiyongolu kurdeledir. Topyekûn, şahsiyetlerini düşmana teslim edici böyle hediyeleri veren milletler ise, hediyeyi alanlar nazarında hakir ve zelildir. İşte Kıbrıs davası!.. O kadar Batılılaştığımızı, (mahut tabirlerle) uygarlaştığımızı, özgürleştiğimizi, kendisinden olduğumuzu iddia ettiğimiz Batı’nın bize muamelesine dikkat etmiyor musun? Bizim, kendimizi, kendimizden saymamız pahasına, Batılı bizi asla kendisinden saymıyor. O, ne Doğulu, ne de Batılı, bu mukallit ve bulamaç insanı benimsemiyor; ismini taşıdığı Greko-Lâtin medeniyetinin piçleşmiş uzvunu, sefil Yunanlıyı, şımarık çocuğu halinde her ân tatmin ve bize tercih etmekten başka bir şey düşünmüyor. Büyük İngiliz şairi Lord Byron’ın Türklere karşı Yunan istiklâl çarpışmalarında öldüğünü ve Yunan topraklarında yattığını bilmeyen diplomatlarımız, hâlâ selâmeti Türk’ün öz şahsiyetinde değil, Batılıya Batılı görünmek özentisinde arıyor.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Hayır! Batılıdan, sığıntısı olmak yoluyla sağlanabilecek hiçbir himaye ve sahabet mevcut değildir. Biz bu kafayla gittikçe de başımıza daha neler geleceği görülecektir.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Bütün bu manalar Ayasofya’ya bağlı… Daha neler ve neler… Türk İstiklâl Savaşı’nın temiz ruhuna leke düşürenler, o ruha ve onun müspet temsilcilerine rağmen, kazanılmış bir istiklâli topyekûn tersine çevirme yoluna girmişlerdir. </div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Belirttik ki, kendi öz mukaddesat ve tarihini kendi öz yurdunda maskara edenlere, o mukaddesat ve tarihin düşmanları hürmet etmez, tiksintiyle bakar. İşte, dünyada ve dış politikada yüzümüze kapanan kapılar bunun için örtülüyor. Doğrudan doğruya bunun için olmasa da dolayısıyla bunun için… Şahsiyetsizliğin ceremesi… Bunun içindir ki, Avrupa, köküne kadar şahsiyet heykeli İkinci Abdülhamid Han’a, onu baş düşmanı bildiği halde, hürmet ediyordu. Almanya imparatoru Wilhelm siyaseti ondan öğrendiğini söylüyor ve Prens Bismark Abdülhamid nefretiyle doluyken, onu asrın en büyük siyaset dehası diye gösteriyordu.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Eğer Abdülhamid, Ayasofya’yı müze yapmak karşılığında bütün dünya hazinelerini kendisine vereceklerini söyleselerdi; nefretle reddeder, devleti değil hayatını almakla tehdit etselerdi son damla kanına kadar akıtmakta çekinmezdi. Dinsiz Volter’in Allah Rasulüne ait, onun mukaddes has ismini taşıyan piyesini, Fransız tiyatrolarından Fransa devleti marifetiyle kaldırtan, yoksa bu işin harp sebebi olacağını Fransa hükümetinin suratına çarpan, Ulu Hakan Abdülhamid Han’dan başka kim olabilmiştir? O Abdülhamid Han ki; bunca ordusundan yalnız bir tanesiyle birkaç gün içinde Atina kapılarında görünüvermiş ve küçücük bir Yunan şımarıklığını, onlara İstanbul’dan bahsettirmek yerine Akropol önlerinde ordugâh kurmakla cezalandırmıştır. Şimdi o Yunanlı, baykuş gözlerini üzerimize dikmiş, birinde Ayasofya, öbüründe Rumelihisarı’nın hayali, İstiklâl Savaşı’ndaki küstahlığından beter bir nefs emniyeti içinde şahlanıp duruyor da; bizde onun iki gözünü birden çıkaracak enerjiden eser görünmüyor… (“Geliyor, geliyor” diye bir dinleyici seslenince: “Yok, yok… Bekle burada da gelecek…”)</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Sebep? Sebep açık… Dedik ki bütün manalar Ayasofya’ya bağlı… Ayasofya’nın kapılarıyla beraber ruhumuzu kilitlediler; ruhumuzu kilitlemek için Ayasofya’yı kilitledirler…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Nasıl bütün yollar Roma’ya çıkarsa, Türk manevi kurtuluş davasının bütün meseleleri de Ayasofya’ya ve onu müzeleştiren ellere çıkar.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Ayasofya açılmalıdır. Türk’ün kapanık bahtıyla beraber açılmalıdır…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Ayasofya’yı kapalı tutmak, manada bütün camileri ve cami mefhumunu kapalı tutmaktır. Çünkü onların hepsi birer mekân, Ayasofya ise ruh, anlattık… Ayasofya’yı kapalı tutmak, Yunanlıya “Ben yapamıyorum, sen gel de kendi hesabına aç!” demekten farksızdır. Aman ya Rabbi, bizim camiden müzeye döndürdüğümüzü, onun müzeden kiliseye çevirmek istediğini açıkça görüyoruz da, ana yurt içindeki mukaddesat sembolünü nasıl asli heyetine getiremiyoruz! Ayasofya’nın manasını, Yunanlı kadar olsun idrak edemiyoruz. O bizim müze yaptığımızı müze halinde istemiyor. Biz de ona ters cami yapalım demiyoruz, elimizde camiyken… Dünyanın en korkunç hikmet noktası burası… Bu meselede Yunanlıya olsun uymayı, Yunanlıdan ders alarak ona karşı durmayı anlayamıyoruz. </div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Ayasofya’yı kapalı tutmak, Birleşmiş Milletlerde Afrika’nın yamyam ülkelerine kadar aleyhimizde rey verdirip, kendileri güya müstenkif görünen Batılılara “Artık benim hayat hakkım kalmadı!” demektir. Zaten tasdik ediyorlar kalmadığını hayat hakkının… Bu kadarını olsun kestiremiyorum.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Ayasofya’yı kapalı tutmak, bu toprağın üstündeki 30 milyon ve altındaki 30 milyar Türk’ün semaları tutan lanetine hedef olmaktır. Hissedemiyorlar…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Ayasofya’yı kapalı tutmak, Allah’a sövmeye, Kur’an’a tükürmeye, Türk tarihini kubura atmaya, Türk iffetini kirletmeye, Türk vatanını esir etmeye denk bir suçtur. Niçin bu yakıcı, kavurucu, kül edici gerçeği ortaya dökemiyoruz.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem; fakat Ayasofya açılacak!.. Türk’ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya’nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler.</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Ayasofya açılacak… Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün manalar, zincire vurulmuş kan revan içinde masumlar gibi, ağlaya ağlaya, üstünü başını yırta yırta onun açılan kapılarından dışarıya vuracak!.. Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik etmiş sanılan kötülerle, kötülük etmiş sanılan iyilerin gizli dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Ayasofya açılacak!.. Bütün değer ölçülerini, tarih hükümlerini, dünyalar arası mahsup sırlarını, her iş ve her şey hakkındaki gerçek miyarları çerçeveleyici aziz bir kitap gibi açılacak…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Allah tarafından mühürlenmiş kalplerin kapısını mühürlediği Ayasofya, yine onların aynı şekilde mühürlemeye yeltenip de hiçbir şey yapamadığı, günden güne kabaran akınını durduramadığı ve çığlaşacağı günü dehşetle beklediği mukaddesatçı Türk gençliğinin kalbine eş açılacak…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Ayasofya’yı, artık önüne geçilmez bir sel, bu sel açacak…</div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Bekleyin gençler!.. Biraz daha rahmet yağsın… Her yağmurun arkasında bir sel vardır… </div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">
Hepimiz şöyle diyelim, “O selin üstünde bir saman çöpü olsam daha ne isterim”. Gençler, kayaları biçecek, ormanları tıraş edecek ve betonarmeleri söküp götürecek olan bu sel yakındır. Allah, mukaddes zatının ve resulünün dostlarıyla beraberdir…<br /><br />Necip Fazıl Kısakürek-Ayasofya Hitabesi(sansürsüz)</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-76873611851044556032013-06-21T14:35:00.002+03:002013-06-21T14:35:51.277+03:00Giyinme Adabı Nasıldır?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-xGmVW37rpi4/UcQ6ab8QjoI/AAAAAAAAAZo/nFCnKguQYTU/s1600/giyinme_adabi.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-xGmVW37rpi4/UcQ6ab8QjoI/AAAAAAAAAZo/nFCnKguQYTU/s1600/giyinme_adabi.jpg" /></a></div>
Avret yerini örtecek, soğuk ve sıcaktan koruyacak kadar giyinmek farzdır.<br />
<br />
Allâh'ın nimetine şükür için iyi elbise giymek müstehaptır. Gurur ve kibre sebep olmayacak, fakirleri gücendirmeyecek şekilde bayramlarda, Cuma günlerinde ve toplantılarda kıymetli ve güzel elbiseler giymek mübahtır.<br />
<br />
Kibirlenmemek şartıyla güzel ve kıymetli elbise giymekte beis yoktur. İmam-ı Â'zam Efendimiz kıymetli elbise giyerdi. Kibirlenmek ve insanlara övünmek için güzel elbise giymek mekruhtur.<br />
<br />
Giyim kuşamda uygun olan, akran ve emsali gibi giyinmektir. Çok kıymetli veya çok eski elbise giymek uygun olmaz.<br />
<br />
Fasık ve facirlerin giydiği elbiseleri giymek mekruh olur.<br />
Mecûsî, putperest vs. kâfirlere mahsus elbiseleri giymek, erkeklerin ipek elbise giymesi, erkeklerin kadın elbisesi ve kadınların erkek elbisesi giymesi câiz değildir.<br />
<br />
Vücut hatlarını belli edecek kadar dar ve teni gösterecek kadar şeffaf elbise giymek de caiz değildir.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-11907298381295441402013-06-19T08:18:00.000+03:002013-06-19T08:18:14.365+03:00Duanın Ehemmiyeti<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-CISVcDd_MFc/UTTR8e5M6DI/AAAAAAAAAVI/uKpFsWKCvSM/s1600/kanaat_etmenin_onemi.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-CISVcDd_MFc/UTTR8e5M6DI/AAAAAAAAAVI/uKpFsWKCvSM/s1600/kanaat_etmenin_onemi.jpg" height="254" width="320" /></a></div>
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17px;">Bir gün çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle manava girer.</span><br style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17px;" /><span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17px;">Dükkan sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır.</span><br style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17px;" /><span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #333333; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17px;"><br />Kocasının çok hasta olduğunu,çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler.<br /><br />Manav ona ters bir şekilde bakarak derhal dükkanını terk etmesini ister.<br />Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek<br /><br />Lütfen efendim der’ paramız olur olmaz getirip ödeyeceğim’.<br /><br />Manav:<br />Kendisine bir kredi açamıcağını çünkü onun eski müşterisi olmadığını,<br />Kendisinde bir hesabının bulunmadığını söyler.<br /><br />O sırada dükkanın dışında bekleyen bir müşteri<br />İkisinin arasında devam eden bu konuşmayı dinlemektedir.<br /><br />İçeriye girerek manava yaklaşır<br />Ve ‘ben o kadının almak istediklerine kefilim der’.<br />Ailesinin ihtiyacı olan şeyleri ona ver’.<br /><br />Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına döner<br />Ve ‘bir alışveriş listen var mıydı? diye sorar.<br /><br />Kadın evet efendim der.’<br /><br />Tamam ‘der manav şimdi onu şu terazinin kefesine koy<br />Onun ağırlığınca diğer kefeye istediklerinden koyacağım.<br /><br />Kadın bir an duraklar,<br />Sonra başını önüne eğer ve çantasını açarak üzerine bir şeyler karalanmış kağıt parçasını çıkarır ve manavın kendisine gösterdiği kefeye özenle bakarken başı öne eğiktir.<br />Manav ve diğer müşterinin gözleri terazinin kefesine dikilirken hayretle büyümüştür.<br />Manav müşteriye dönerek kısık bir sesle ‘inanmıyorum’ der.<br />İnanılacak gibi değildir.<br />Müşteri manava gülerken manav çoktan diğer kefeye eline geçeni doldurmaya başlamıştırama nafile,<br />Diğer kefeyi yerinden bile kıpırdatamamıştır.<br />Terazinin kefesi artık üzerindekileri almayacak kadar doldurulduğunda çaresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir.<br /><br />Şaşkınlıkla üzerinde bir şeyler yazan kağıdı eline alır ve okur.<br />Birde bakar ki orada bir alışveriş listesi yoktur.<br />Sadece bir dua yazılıdır.<br /><br />"ALLAH'ım...!<br />Neye ihtiyacım olduğunu ancak sen bilirsin.<br />Kendimi sana teslim ediyorum . . .<br /><br />Manav taş gibi bir sessizliğe bürünmüştür.<br />Kаdın kendisine teşekkür ederek dükkandan ayrılır.<br />Müşteri mаnаvın eline bir akce tutuştururken:<br />“Her kuruşuna değdi” der.<br />Daha sonra mаnаv terazisinin kefelerinin kırılmış olduğunu görür.<br />Bu nedenle duanın ne kadar ağır çektiğini sadece Аllаh bilir.</span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-9944623018485402672013-06-18T10:02:00.001+03:002013-06-18T10:02:22.969+03:00Dünya Sevgisi Bütün Hataların Başıdır<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-GJDZHfqm6Bw/UQZ9RTtKL3I/AAAAAAAAALY/bnpVQXKd-zY/s1600/hakiki_din_alimlerini_sevmenin_faydalari.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-GJDZHfqm6Bw/UQZ9RTtKL3I/AAAAAAAAALY/bnpVQXKd-zY/s1600/hakiki_din_alimlerini_sevmenin_faydalari.jpg" /></a></div>
Ebû Ümâme el-Bâhilî'den(r.a.) rivâyet olundu: "Allâhü Teâlâ Muhammed aleyhisselâmı insan ve cinlere peygamber olarak gönderdiğinde, askerleri İblîs'e gelerek:<br />
"Allâhü Teâlâ bir peygamber gönderdi ve ona tâbi olan ümmetleri de çıktı" diye haber verdiler. İblîs:<br />
"Onlardan dünyâyı sevenler var mıdır?" diye sorunca...<br />
Avanesi:<br />
"Evet" dediler.<br />
"Eğer onlar dünyâyı seviyorlarsa putlara tapmamaları beni mahzûn etmez. Muhakkak ben onları üç şeyle saptırırım:<br />
"Malı, helâl olmayan yollardan kazanmak,<br />
Malı, hakkı olmayan yerlere harcamak,<br />
Malı, hakkı olana vermemektir" dedi.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-91232025083935723052013-06-18T09:24:00.000+03:002013-06-18T09:24:55.471+03:00Tesbîh ve Tekbîr ile Feth Olunacak Şehir: İstanbul<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-qOo8BI87lm4/Ub_8_Zwq0pI/AAAAAAAAAZU/QD1L_4SgbLw/s1600/istanbul_fetih_1453_peygamberimiz.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-qOo8BI87lm4/Ub_8_Zwq0pI/AAAAAAAAAZU/QD1L_4SgbLw/s1600/istanbul_fetih_1453_peygamberimiz.jpg" height="230" width="320" /></a></div>
Sahîh-i Müslim'de rivâyet edilen hadîs-i Şerîfte Resûllullâh Efendimiz, Kostantiniyye'nin fethi hakkında buyurdular:<br />
<br />
"Ey Ashâbım, bir tarafı karada, bir tarafı denizde olan şehri bilir misiniz?". Evet Yâ Resûllallâh", dediler.<br />
"O şehre Benî İshâk'dan yetmiş bin nefer gazâ etmedikçe kıyâmet kopmaz. Oraya vardıklarında silah ile harbetmezler, ok da atmazlar. "La ilâhe illallâhü vallâhü ekber" derler, denizde olan tarafı düşer. Sonra ikinci olarak "Lâ ilâhe illallâhü Vallâhü ekber" derler, diğer tarafı düşer. Sonra üçüncü defa "Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber" derler, şehir fetholunup girerler..."<br />
<br />
Diğer Hadîs-i şerîf'de buyruldu:<br />
"Muhakkak ben bir şehir bilirim ki onun bir tarafı denizde, bir tarafı karadadır. Müslümanlar onu fethetmek için gelirler. "La ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh" derler, kara tarafı düşer. "Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh" derler, deniz tarafı düşer. Müslümanlar onu tesbîh ve tekbîr ile fethederler."Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-17078319594150091062013-06-14T20:21:00.001+03:002013-06-14T20:23:49.702+03:00Provokatör Şeytanın Giriş Yolları-Dr.Vehbi Karakaş<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-khRAmdtJqfM/UbtRnZr-vSI/AAAAAAAAAZA/32ZvzOon-nY/s1600/dr_vehbi_karakas.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-khRAmdtJqfM/UbtRnZr-vSI/AAAAAAAAAZA/32ZvzOon-nY/s1600/dr_vehbi_karakas.jpg" /></a></div>
<b>PROVOKATÖR ŞEYTANIN GİRİŞ YOLLARI</b></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<b><br /></b></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Şeytan, insan denilen muhteşem saraya üç yoldan girer: Bunlardan biri şehvettir, biri öfkedir, biri de heva (ve heves) dir.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Şehvet, behimîdir, hayvansal bir duygudur. Öfke yırtıcı ve yıkıcı bir duygudur. Heva ve heves deşeytansal bir duygudur.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<br /></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Şehvet afettir. Öfke ondan daha büyük bir afettir. Heva ise öfkeden daha büyük bir afettir.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
İnsanı bu üç büyük afetten dolayısıyla şeytanın ağına ve tuzağına düşmekten kurtaran zırhın, kalenin, siperin ve silahın adı namazdır.Yüce Allah: <b>“Namaz, insanı fuhuştan, münkerden(şiddetten, terörden) ve zulümden uzak tutar.”</b><a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn1" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn1" title="">[1]</a>buyuruyor.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Fuhuş, şehvetin, münker öfkenin, zulüm de heva ve hevesin eseridir. Namazı hakkıyla anlayan ve hakiki namaz kılan insan, şeytanın bu üç giriş noktasını kapatmış olur.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<b>Şeytan böyle bir insana yanaşamaz, fuhuş ve zinaya sürükleyemez, yıkıcı ve yakıcı bir eylem yaptıramaz, heva ve hevesine uydurup devlet ve millet malına tecavüz eden bir zalim konumuna düşüremez.</b></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<br /></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
İnsan şehvetiyle kendine, öfkesiyle başkasına zulmeder. Heva ve hevesiyle de Allah’ın huzuruna ve hakkına karşı edepsizlik yapar.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
İşte bundan dolayıdır ki Hz. Peygamber (s.a.v): <b>“Zulüm üçtür: Bir zulüm vardır ki Allah onu bırakmaz. Birini mağfiret eder, diğerini ise mağfiret etmez. Mağfiret etmediği zulüm şirktir. Allah onu mağfiret etmezBağışlanmayan zulüm, terk edilmeyen zulüm, terki umulan zulüm.Bağışlanmayan zulüm, Allah’a şirk koşmak, ortak tanımaktır. Arkası bırakılmayan zulüm, kul haklarına tecavüzdür. Affedilmesi umulan zulüm ise, kulun kendine yapmış olduğu haksızlıktır.”</b><a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn2" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn2" title="">[2]</a></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Bağışlanmayan zulmün kaynağı heva ve hevestir. Kullara yapılan zulmün kaynağı öfkedir. Terk edilmesi umulan zulmün kaynağı ise şehvettir.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<b><br /></b></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<b>Hırs (doyumsuzluk) ve cimrilik, şehvetin eseri ve sonucudur. Ucup ve kibir, yani kendine ve ameline güvenmek, büyüklenmek öfkenin eseri ve sonucudur. Küfür ve bid’at da heva ve hevesin eseri ve sonucudur.</b></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Bunların altısı yani hırs, cimrilik, uçup, kibir, küfür ve bid’atAdem oğlunda toplandı mı, yedincisi gelir ki o da haseddir. Haset, kötü ahlakın sonudur. Şeytanın, kötü şahısların sonu olması gibi.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Bundan dolayıdır ki Allah Tela, insanî şerlerin toplandığı yerleri dikkatlere sunduğu Felak suresini hasetle sonlandırmış: <b>“De ki: Haset ettiğinde hasetçinin hasedinden Sana sığınırım!”</b><a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn3" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn3" title="">[3]</a>buyurmuştur. Şeytanî pisliklerin toplandığı yerleri dikkatlere sunduğu Nas suresini vesvese ile sonlandırıp: <b>“De ki: insanlardan ve cinlerden insanların kalplerine vesvese atanın şerrinden Allah’a sığınırım!”<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn4" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn4" title=""><b>[4]</b></a></b>buyurduğu gibi…</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Ademoğllarının içinde hasedden ve hased edenden daha kötüsü yoktur. Şeytanların içinde de vesvese veren vesvas şeytandan daha kötüsü olmadığı gibi.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<br /></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Hasedci insan, İblis’den daha şerli ve daha kötüdür. İblis, bir gün, uluhiyyet iddiasında bulunan ve kavmine: <b>“Sizin en yüce Rabbiniz benim!”</b><a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn5" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn5" title="">[5]</a>diyen Firavun’un kapısına gelmiş, kapıyı çalmış, Firavun <a href="http://muhendisce.net/provokator-seytanin-giris-yollari/" target="_blank">içerden:</a></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
-Kim o? deyince; İblis taşı gediğine koymuş:</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
-Sen eğer ilah olsaydın, benim kim olduğumu sormaz ve beni tanırdın. Sen ilah falan değilsin; kendini bir şey sanma! Otur oturduğun yerde, haddini bil!</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Bunun üzerine Firavun İblise sormuş:</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
-Biliyormusun, yeryüzünde senden de, benden de daha şerli, daha kötü olan kim? Şeytanın cevabı enteresan:</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
-Evet, biliyorum, senden de, benden de daha şerli olan hasedcidir, yani başkasının varlığını, konumunu kıskanandır. Ben o hased sayesinde bu mihnete, bu rezalete ve bu şeytanlıklara düştüm.(Allah, Âdem’in üstünlüğünü kabul etmemi istedi. Ben bu emre karşı geldim, Âdem’i kıskandım. <b>“Ben ondan daha iyiyim”</b><a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn6" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn6" title="">[6]</a> dedim. Bu hasedim ve bu ukalalığım yüzünden Allah’ın dergâhından kovuldum.)</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<b>Görülüyor ki çirkin ahlakın aslı üç şeydir: Şehvet, gazap ve heva. Yani fuhşa girmek, öfkeye kapılıp şiddete başvurmak ve bir de hırsa kapılıp nefsin isteklerini gemleyememek.</b></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Bu üç şey, aynı zamanda <b>hırs</b>ın, <b>cimriliğin</b>, <b>ucbün</b>, <b>kibrin</b>, <b>küfrün</b> ve <b>bid’atın</b> bir de bu altısından doğan <b>hasedin</b> kaynağıdır. Bunların toplamı yedi eder. Bu belalı yedilinin şerrinden, afetinden insanlığı kurtarmak için AllahTeala, yedi ayetten ibaret olan Fatiha suresini indirmiştir. Fatiha suresinin aslı da Besmeledir. Besmelede üç isim vardır: <b>Allah, Rahman ve Rahim.</b> Kötü ahlak yukarda arzettiğimiz yediden çıktığı gibi, iyi ve güzel ahlak da bu Fatiha’daki yediden çıkmıştır. <b>Hiç şüphe yok ki Besmele ve Fatiha’nın açılımı olan Kur’an’ın tamamı, çirkin ahlakın tamamı için bir ilaçtır.</b></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Eğer biz, Besmeleyi, Besmeledeki üç ismi, Allah’ı, Rahman’ı ve Rahim’i, Fatihayı ve Fatiha’nın ruhunu vaktinde çocuklarımıza hakkıyla kavratabilseydik, Türkiye şiddetin sahne aldığı yer olmayacak, insanlar, arabalar ve binalar, ağaçlar, taşlar, kuşlar zarar görmeyecek, yakılıp yıkılmayacaktı.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<br /></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Çünkü Allah’ı tanıyan, ondan başka ilah olmadığına inanandan şeytan ve heva uzaklaşacaktı. Heva, bazılarının dünyasında Allah'tan başka ibadet edilen bir ilahtır. Allah’ın, <b>“Hevasını ve hevesini ilah edineni gördün mü?”<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn7" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn7" title=""><b>[7]</b></a></b> ayeti buna delildir.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Rahman’ı tanıyan öfkelenmez. Çünkü Rahman’da rahmet vardır, acıma vardır, iyilik vardır. Rahim’i tanıyan zulümden uzak durur. Çünkü Rahim’de de merhamet ve cennet vardır. Rahim ismine inanan, ne kendisine ve ne de başkasına haksızlık yapmaz. Rahmetten ve cennetten mahrum kalmaktan korkar.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<br /></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Allah’ın bir ismi de Rab’dir. Eğiten, büyüten, yaşatan yürüten, yöneten Allah demektir. Fatiha süresinde Rab isminden hemen sonra Rahman ve Rahim isimleri gelmiştir. Bunlar da Allah’ın merhametli ve adaletli bir eğitimci olduğunu göstermekte, bizim de aynı sıfatlarla donanmamız istenmektedir. Allah’ın Rab ismi Rahime,<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn8" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn8" title="">[8]</a> Malik ismi de Rahmana<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn9" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn9" title="">[9]</a> yakındır. Cenab-ı Hak, Kur’an’ın son suresini de Rab, Melik ve ilah isimleriyle sonlandırmıştır. Bu da şu anlama gelmektedir: Şeytan şehvet tarafından sana gelirse, <b>“İnsanların Rabbine sığınırım”</b><a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn10" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn10" title="">[10]</a>de; öfke yolundan yaklaşırsa <b>“İnsanların meliki, hükümdarı olan Allah’a sığınırım”<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn11" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn11" title=""><b>[11]</b></a></b> de; şayet heva ve heves tarafından sokulursa, <b>“İnsanların ilahına sığırım”<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn12" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn12" title=""><b>[12]</b></a></b> de.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<br /></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
İnsan <b>Elhamdulillah</b> derse, Allah’a şükretmiş olur, şehvetin şerrinden kurtulur. <b>Allah’ın alemlerin Rabbi olduğunu bilirse,</b> elde edemediklerine karşı hırsı gider, elde ettikleriyle de cömertlik yapar. Böylece yine şehvetlerin ve lezzetlerin afetinden kurtulur. Allah’ın Rahman ve Rahim olduğunu bildikten sonra, <b>din yani kıyamet gününün yegane hakim ve maliki </b>olduğunu bilirse öfkesi diner, <b>“Yalnız Sana kulluk eder, yalnız Senden yardım isteriz”</b> derse, birincisiyle kibri, ikincisiyle de ucbu gider. Büyüklenme ve ameline güvenme belasından kurtulur. <b>“Bizi dosdoğru yola ilet”</b> derse, şeytanın hevası ve hevesi kursağında kalır, şeytanın baskısından kurtulur. <b>“Nimet verdiklerinin yoluna bizi sevket”</b> derse, küfrü ve şüphesi gider. <b>“Gazaba uğramışların, azıp-sapmışların yoluna bizi sokma Allah’ım!”</b> derse, bidatten, yabancı adet, anane ve kültürlerin şerrinden kurtulur. Görülüyor ki Fatiha’nın yedi ayeti, okuyanı, anlayanı yedi çirkin ahlaktan korumakta ve kurtarmaktadır.<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn13" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn13" title="">[13]</a></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Yukardaki sözümü tekrarlayarak yazımı noktalamak istiyorum:</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Eğer biz, Besmeleyi ve Kur’an’ın ilk suresi olan Fatiha’yıve onun içerdiği yüksek hakikatleri vaktinde çocuklarımıza hakkıyla kavratabilseydik, Türkiye bu günbaşta en büyük provokatör olan şeytanın ve şeytanlaşmış provokatörlerin oyuncağı olmayacak, parklarımızda ve meydanlarımızda şiddet kasırgaları görülmeyecek insanlar telef olmayacak, arabalar, binalar ve ağaçlar yakılıp yıkılmayacaktı.</div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
Ey akıl sahipleri ibret alın!<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn14" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftn14" title="">[14]</a></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<br /></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<br /></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<a data-mce-href="https://www.facebook.com/VEHBIKARAKAS" href="https://www.facebook.com/VEHBIKARAKAS" target="_blank"><b>Dr. Vehbi KARAKAŞ</b></a></div>
<div style="color: #333333; font-family: Georgia, 'Times New Roman', 'Bitstream Charter', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19px;">
<br />
<hr align="left" size="1" style="cursor: default;" width="33%" />
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref1" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref1" title="">[1]</a>Ankebut, 29 / 45</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref2" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref2" title="">[2]</a>Elfahrurrazî, et-Tefsîrü’l-Kebîr, I, 266</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref3" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref3" title="">[3]</a>Felak, 113/ 6</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref4" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref4" title="">[4]</a>Nas, 114 / 1-6</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref5" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref5" title="">[5]</a>Naziât, 79 / 24</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref6" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref6" title="">[6]</a>Sâd, 38 / 76</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref7" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref7" title="">[7]</a>Furkan, 25 / 43</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref8" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref8" title="">[8]</a>Bkz. Yasîn, 36 / 58</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref9" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref9" title="">[9]</a>Bkz. Furkan, 25 / 26</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref10" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref10" title="">[10]</a>Nas, 114 / 1</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref11" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref11" title="">[11]</a>Nas, 114 / 2</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref12" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref12" title="">[12]</a>Nas, 114 / 3</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref13" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref13" title="">[13]</a> Bkz. Razî, a.e, I, 266-268</div>
<div>
<a data-mce-href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref14" href="file:///C:/DOCUME~1/ADMINI~1/LOCALS~1/Temp/Rar$DIa0.273/%C5%9EEYTANIN%20G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E%20YOLLARI%20(Otomatik%20olarak%20kaydedildi).docx#_ftnref14" title="">[14]</a>Haşr, 59 / 2<br />
<br />
<strong><a data-mce-href="http://ikicihander.com/provokator-seytanin-giris-yollari/" href="http://ikicihander.com/provokator-seytanin-giris-yollari/" target="_blank" title="dr.vehbi karakaş">Kaynak: www.ikicihander.com</a></strong></div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-12578576046127448012013-05-16T13:57:00.000+03:002013-05-16T13:57:07.144+03:00Sizi Gidi Yandaş Sosyalistler<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-tPwj9kcXw3Q/UZS7di49I2I/AAAAAAAAAYs/L73YlaKswp8/s1600/yandas_sosyalistler.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-tPwj9kcXw3Q/UZS7di49I2I/AAAAAAAAAYs/L73YlaKswp8/s1600/yandas_sosyalistler.jpg" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
“Sizi Gidi Yandaş Sosyalistler”</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Gülsek mi, ağlasak mı? Bilemiyorum. <b>“Avrupa Parlamentosu
Sosyalist Grup Başkanı”</b> ile görüşmeye giden Chp li heyetin başına gelenleri
hepimiz okuduk.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Biliyoruz ki Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu her platformda
ülkesini ve ülkesinin Başbakanını yurt içinde eleştirmekle yetinemediği için,
yurt dışı gezilerinde de bu alışkanlığını devam ettiriyordu. Fakat bu sefer
kendilerinin hiç beklemediği bir gelişme oldu. Çok güvendikleri ve yoldaş
olarak gördükleri <b>“Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu Başkanı Hannes Swoboda”</b>
Chp liderine yaptığı açıklamalardan dolayı çıkışarak; “kendi halkını katleden
Esed ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kesinlikle mukayese bile edilemeyeceğinin”
altını çizdi. Bu cevabın ardından soğuk duş etkisine uğrayan Kemal Kılıçdaroğlu
ve heyeti sözlerinin yanlış anlaşıldığını açıklamak üzere Avrupa Parlamentosu
Sosyalist Grubu Başkanının yanına girmek ve kendisine açıklama yapmak istedi. Fakat
Sosyalist Grubu Başkanının temsilcileri Chp’li heyeti kapıdan çevirdi.
Toplantının özür dilendikten sonra ancak gerçekleşebileceği uyarısını alan Chp
şaşkın, perişan bir şekilde protokol salonuna geri döndüler.</div>
<div class="MsoNormal">
Haberi kısaca yorumlayarak yazdım. Yazdım ki Chp’li
arkadaşlarımız, partilerinin nasıl ülkelerini ve kendilerini küçük düşürdüğünü
görsünler. Kılıçdaroğlu’ndan gaflara şahit olduk, yalanlara şahit olduk,
karalamalara şahit olduk. Bu yüzden her
seferinde Chp politikasının “insanlar alışverişte görsün” mantığıyla yürüyor olduğunu
söyledim. Bir ülkenin <b>%20-25</b> lik seçmen potansiyelini elinde tutan bir genel
başkan cahilliğinin neticesinde ülkesini bu kadar küçük düşürebilir mi !</div>
<div class="MsoNormal">
Türkiyenin yönetimine aday böyle genel başkanların olması
beni düşündürüyor. Bakalım Kılıçdaroğlu bundan böyle başbakanını kime şikayet
edecek. Nitekim Avrupalı sosyalistler dahi Chp’nin sosyalistlikle bir
alakasının olmadığını görerek kapılarından çevirdiler. Birileri kendi halkını
çocuk, kadın, yaşlı demeden katlediyor ve sizde bu katilleri savunuyorsanız;
size kimse <b>“sosyalist”</b> yakıştırması yapmaz, tam tersi dün olduğu gibi böyle kapısından
çevirir.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Ama Kılıçdaroğlu’nda <b>“laf”</b> biter mi?</div>
<div class="MsoNormal">
İsminin önünde “Sosyalist” olmasa, AP Sosyalist
Grubu Başkanına da yandaş etiketini yapıştırıverirdi. Ağzından çok yandaş duyduk Kılıçdaroğlu'nun: Yandaş gazete, yandaş medya, yandaş sanatçı ve dahası...Ama yandaş sosyalistleri hiç duymadık. Yakında onuda duyarız.</div>
<div class="MsoNormal">
<b>Yel bu kez ummadığı taraftan esti! Başka bir tabirle
Kılıçdaroğlu’nun güvendiği dağlara kar yağdı. <span style="font-family: Wingdings; mso-ascii-font-family: Calibri; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-char-type: symbol; mso-hansi-font-family: Calibri; mso-hansi-theme-font: minor-latin; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-30945891709832167492013-05-04T19:41:00.002+03:002013-05-04T19:41:47.337+03:00Gökyüzü Neden Mavi?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-KEi4KuCCqVU/UYU53fm_M5I/AAAAAAAAAX0/CU0XzOe1SVA/s1600/gokyuzu_neden_mavidir_ne_renktir.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-KEi4KuCCqVU/UYU53fm_M5I/AAAAAAAAAX0/CU0XzOe1SVA/s1600/gokyuzu_neden_mavidir_ne_renktir.jpg" height="199" width="320" /></a></div>
Gökyüzünün niçin mavi olduğunu ilk defa Müslüman âlim El-Kindî (M.796-866) açıklanmıştır.<br />
El-Kindî, "Risâle fi'l-İlleti'l-Levni'l-Lâzeverdî" adlı eserinde, gökyüzünün tabî olarak kendiliğinden mavi olamayacağınıi engin sular ve denizlerin mavi oluşunun sebebini ve gökyüzünün meviliğinin sebebini, su ve havadaki zerrecikler vasıtasıyla ışık kırılmaları ve akisleri ile izah etmektedir. Bu da, bugünkü ilmî görüşün aynısıdır.<br />
<br />
Bugün gökyüzünün mavi renkte görünmesinin sebebi şöyle açıklanmaktadır:<br />
Mavi renk kısa dalga boylu olduğundan atmaosferdeki gazlarla daha çok çarpışarak gökyüzüne dağılmakta ve gökyüzünün mavi görünmesine sebep olmaktadır.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-54443263020036666602013-05-04T19:28:00.000+03:002013-05-04T19:28:30.880+03:00Namaz Kılmanın Mekruh Olduğu Vakitler<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-t0NTMe01Gzk/UYU3AyXJSpI/AAAAAAAAAXk/dGh6XvxaGZk/s1600/namaz.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-t0NTMe01Gzk/UYU3AyXJSpI/AAAAAAAAAXk/dGh6XvxaGZk/s1600/namaz.jpg" height="212" width="320" /></a></div>
Güneşin doğmasından 40-50 dakika sonrasına kadar.<br />
Güneş tam tepede iken yani öğle namazından evvelki 15-20 dakika<br />
Güneş batarken, akşam namazından evvelki 40-50 dakika farz ve vâcib olan namazlar kılınmaz. Ancak o günün ikindi namazı kılınmamış ise güneş batarken kılınması sahîhdir.<br />
Bu üç vaktin dışında hazırlanan cenazenin namazı da bu üç vakitte sahîh olmaz.<br />
Bu üç vaktin haricinde okunan secde âyetinin secdesi de bu üç vakitte edâ edilmez.<br />
Bu üç vakitte ve bundan başka:<br />
Sabah namazının vaktinde,<br />
İkindinin farzından sonra güneş batıncaya kadar ve güneş battıktan sonra akşamın farzını kılmadan önce nafile kılmak kerâhet-i tahrîmiyye ile mekrûhtur.<br />
<br />
Bu vakitlerde nafile namaza başlamış olsa mekrûh olmakla birlikte edası caizdir. Ancak kerahetten kurulmak için namazı kesip kerahetin olmadı vakitte kaza etmelidir.<br />
<br />
Bu vakitlerde Kur'an-ı Kerîm okunabilir, zikir yapılabilir.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-75479868160473072552013-05-04T18:46:00.001+03:002013-05-04T18:46:50.443+03:0024. Söz'deki ikazı o kızlarda gördüm<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-HsH6T3KW88c/UYUtVw4ATbI/AAAAAAAAAXU/bItWUmNugFg/s1600/24_sozdeki_o_ikazi_o_kizlarda_gordum.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-HsH6T3KW88c/UYUtVw4ATbI/AAAAAAAAAXU/bItWUmNugFg/s1600/24_sozdeki_o_ikazi_o_kizlarda_gordum.jpg" height="228" width="320" /></a></div>
<div style="font-family: Verdana; font-size: 10pt; line-height: 19px; padding-top: 0px;">
<strong>Necati nerede?</strong></div>
<div style="font-family: Verdana; font-size: 10pt; line-height: 19px; padding-top: 0px;">
20 yaşındayken Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelmiş her fikirde, her düşüncede insanların toplandığı zırhlı birlikler tugayındaydım. Sınıf arkadaşlarım olan subayların en büyük eğlencesi, sevgilileriydi. Hafta sonu tatilini dört gözle beklerlerdi. Pazartesi okulun bahçesinde, yeşil çimenlerin üstünde, ağaçların gölgesinde birbirlerine sevgililerini anlatırlardı.</div>
<div style="font-family: Verdana; font-size: 10pt; line-height: 19px; padding-top: 0px;">
Hafta sonu gezmeye çıktıklarında beni de çağırırlardı. Aralarına katılmazdım. “Ben gelmem.” derdim. “Sen ölmüşsün!..” diye alay ederlerdi.</div>
<div style="font-family: Verdana; font-size: 10pt; line-height: 19px; padding-top: 0px;">
Yıl sonu geldi; diplomaları aldık mezun olduk. Dışarı çıktım ki, okulun bahçesi hanımlarla dolu. Beni gören hanımlar koşarak yanıma geldiler; “Necati nerede, Ali nerede, Ahmet nerede?..” Ağlıyorlar… “Onlar sizden kaçtılar.” dedim, “Okulun diğer kapısından çıkıp, arka sokaklara dağıldılar…” Nasıl ağlayıp çırpındıklarını; çaresizliklerini hâlâ hatırlıyorum. Sevilmemesi gerekeni sevenlerin nasıl perişan olduklarına orada ilk kez şahit olmuştum… Tahsil hayatı sekteye uğrayan gençler, yuvası dağılan aileler… <strong>24. Söz’de buyrulduğu gibi, “Yerinde sarf olunmayan bir muhabbet-i gayri meşruanın cezası, merhametsiz bir musibettir.” </strong>Sevilmemesi gerekeni sevenlerin feryadını duydukça, mecazi aşkın insanı tatmin etmediğini anlamıştım…</div>
<div style="font-family: Verdana; font-size: 10pt; line-height: 19px; padding-top: 0px;">
O zaman yirmi yaşında bir gençtim. Şimdi seksen yaşında bir ihtiyarım. Amma bu sevmek meselesi beni hâlâ düşündürür…</div>
<div style="font-family: Verdana; font-size: 10pt; line-height: 19px; padding-top: 0px;">
<strong>Üstad Bediüzzaman’ın buyurduğu gibi, “Bazı eblehler var ki, güneşi tanımadıkları için, bir aynada güneşi görse, aynayı sevmeye başlar.”</strong></div>
<div style="font-family: Verdana; font-size: 10pt; line-height: 19px; padding-top: 0px;">
“Eşimi, çoluk-çocuğumu, evimi, malımı, mülkümü, işimi seviyorum!” diyen bir arkadaşa sordum; “Sevgini bu kadar dağıtınca Allah’a ne kaldı?” Arkadaş şaşırarak yüzüme baktı. Ona dedim ki: “İnsan hoşuna giden her şeyi sever. Böylece Allah’ın verdiği sevmek duygusunu dağıtır. Hâlbuki sevmek duygusu dünya ve ahiretimizi cennet edecek kadar önemlidir. Her yaratık bir Esma’nın tecellisidir. Sevilen şeylere de bu nazarla bakmak çok önemli. Yani sevdiğimiz şeylerde Allah’ın lütfunu görüp hamd edince Allah için sevmiş oluruz; bu da ibadettir. İnsanın hayatı vereni sevip de, hayatı verenden haberinin olmaması gaflettir…”</div>
<div style="font-family: Verdana; font-size: 10pt; line-height: 19px; padding-top: 0px;">
Bir söz vardır; “Terk edemediği her şey insanın putudur.” Allah’tan başkasını putlaştırmak derecesinde sevmek, beraberinde şefkat tokadını da getiriyor. Yanlış sevgilerin ıstırabı, onu kaybettiği zaman ortaya çıkıyor. Mesela bir insan amirine, müdürüne fazla bağlansa, “Müdürün kölesi olmuş.” derler. İşine fazla bağlansa, “İşiyle evli.” derler. Çocuklarına fazla bağlansa, “Bu kadar yüz verip şımartma.” derler. Fakat Allah’a bağlanmak, itaat etmek insanı asla rencide etmez; ulvi noktalara ulaştırır.</div>
<div style="font-family: Verdana; font-size: 10pt; line-height: 19px; padding-top: 0px;">
Böylece evladım gibi olan kitaplarımı sevmekten korktum. Can yoldaşım olan daktilomu sevmekten korktum. Ağaçlarını elimle diktiğim bahçeyi sevmekten korktum… Kabrin kapısında beni terk edecek şeylere gönlümü bağlamaktan korktum… Hayatına hayran olduğum insanların ortak yönü her şartta Allah’a itaat etmeleriydi; onlara çok imrendim ve dedim ki: “Pek çok sevgiliyi kalbime dolduramam. Allah’ı seveceğim, Allah’ın sevdiklerini seveceğim, Allah’ı sevenleri seveceğim…”</div>
<div style="font-family: Verdana; font-size: 10pt; line-height: 19px; padding-top: 0px;">
<strong>Zaman</strong></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-57456230966808707422013-04-25T15:40:00.000+03:002013-04-25T15:50:28.068+03:00Teknik Eğitim Fakültesi Mezunlarına Mühendislik Hakkı Verildi<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b><br /></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b>Teknik eğitim mezunlarına mühendislik tamamlama hakkı resmen verildi. Detaylar siteden duyurulacaktır.</b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<b><br /></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-HHDOkDlmsAQ/UXjUFpbDv7I/AAAAAAAAAW0/KbVa4KRXeuY/s1600/muhendislik_unvani_detaylar.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-HHDOkDlmsAQ/UXjUFpbDv7I/AAAAAAAAAW0/KbVa4KRXeuY/s1600/muhendislik_unvani_detaylar.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="color: red; font-family: inherit;"><b><br /></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="color: red; font-family: inherit;"><b>Pr.Dr.Koray Tunçalp'ın süreç ile ilgili son açıklamaları şöyledir;</b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><i>Teknik öğretmenlere yönelik mühendislik tamamlama programları <b>Marmara, Gazi, Fırat ve Süeyman Demirel Üniversitelerinin Teknik Eğitim Fakültelerinde</b> başlayacaktır.</i></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><i><br /></i></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><i><b>18 Nisan 2013 tarihinde ÜAK'da</b> görüşülecek olan program Nisan ve Mayıs aylarında duyuruya çıkacak ve sıralama sınavı <b>ÖSYM </b>tarafından yapılacaktır.</i></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><i><br /></i></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><i>Tüm dallarda açılacak programlar için sadece ve sadece <b>4 ders alınacak ve TEF'lerde hazırlanan bitirme tezi mühendislik tezi sayılacağı için mühndislik tezi hazırlanmayacaktır.</b></i></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><i><br /></i></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><i>Pr.Dr.Koray Tunçalp,</i></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><i>Marmara Üni.</i></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="font-family: inherit;"><i><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-QAR7rAy5EVI/UXkIFEu8rzI/AAAAAAAAAXE/q2S4M80iQf0/s1600/teknik_egitim_mezunlari_muhendislik_tamamlama.bmp" rel="nofollow" target="_blank">Kaynak: Batu Akif Kızıldeniz</a></i></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-65347176256180067452013-04-15T12:29:00.000+03:002013-04-15T12:29:11.274+03:00Resûl-i Ekrem'in Güzel Sûreti: Hilye-i Saâdet<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-v3S322wU0Uc/UWvIQR58VkI/AAAAAAAAAWo/MNexC-NlTUs/s1600/kutlu_dogum_haftasi.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-v3S322wU0Uc/UWvIQR58VkI/AAAAAAAAAWo/MNexC-NlTUs/s1600/kutlu_dogum_haftasi.jpg" height="212" width="320" /></a></div>
Peygamber Efendimiz(s.a.v.) bütün yaradılmış olanların en güzeli ve en yakışıklısı idi. Mübarek vücûdu güçlü, kuvvetli idi. Münevver cildi ipeklerden yumuşaktı. Latif cisminin kokusu fevkalâde güzeldi. Dokunduğu şeylerden günlerce güzel kokular duyulurdu. Nezih cismi beyazdı, nûranî idi. Bu beyazlık içinde latif bir pembelik parıldardı. Pek sevimli olan mübarek boyu ne kısa, ne de uzun idi. Bununla beraber, yanında bulunanlardan daima uzun görünürdü. Göğsü ve iki mübarek omuzlarının arası geniş idi ve nurlu omuzlarının arasında güvercin yumurtası gibi bir kırmızı ben nişanesi var idi ki bu bir hâtem-i nübüvvet; peygamberlik mührü idi.<br />
<br />
O Nebiyy-i Zişân'ın söz söyledikçe inci dânelerinden daha berrak olan dişlerinin parıltısı görülürdü. Parlak alnı genişti. Hilâl kaşları uzunca idi. Kaşlarının arası açıkça idi. Letafet nişanesi olan kirpikleri uzun ve siyah idi. Saâdetli sakalı sıkça idi, bir tutam boyunca bulunurdu. İrtihâlleri sırasında mübarek başıyla sakalının beyaz saçları henüz yirmi kadar bulunuyordu. Sünbüllerden daha zarif, daha güzel kokulu bulunan başının saçları ne pek kıvırcık, ne de pek düz idi, kulaklarının yumuşaklarını geçmezdi.<br />
<br />
Resûl-i Ekrem Efendimi'in bütün âzaları pek mükemmeldi. Başkalarının göremeyecekleri, işitemeyecekleri kadar uzak yerlerde bulunan şeyleri görür, sesleri işitirdi. Pek vakarlı olan yürüyüşü, inişten aşağıya doğru akar gider gibi süratlice idi. Kendisini ilk gören bir kimse heybet içinde kalırdı, kendisiyle görüşüp konuşmak şerefine nail olan kimse ona karşı derin bir muhabbet duyardı. Onun yüksek evsâfını görüp yâdedenler onun bir mislini ne ondan evvel, ne de ondan sonra görüp bilmedikleri itiraf ederlerdi.<br />
<br />
Hâsılı, o bir letafet ve mükemmeliyet hârikası idi.(Sallallâhu Aleyhi Vesellem)Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-26178281225334179002013-04-11T12:42:00.000+03:002013-04-11T12:42:33.688+03:00Tabletteki Hürriyet değil, tablete özel Hürriyet<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-4J5T_-u47aY/UWaFJEVF0UI/AAAAAAAAAWY/oNTygz4M7Lw/s1600/img1-9c87a6e9-a099-4a5d-a435-ae9ae7d0ac0f.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-4J5T_-u47aY/UWaFJEVF0UI/AAAAAAAAAWY/oNTygz4M7Lw/s1600/img1-9c87a6e9-a099-4a5d-a435-ae9ae7d0ac0f.jpg" height="320" width="236" /></a></div>
Hürriyet, Türkiye’nin en çok okunan gazete uygulaması Hürriyet E-Gazete’den sonra <a href="http://ufa.lt/tablet" target="_blank">Hürriyet Tablet</a> uygulamasını da hayata geçirdi. “Tabletteki Hürriyet değil, tablete özel Hürriyet” sloganıyla tanıtılan ve Apple Store’da 1 numaraya yerleşen bu yeni uygulama kullanıcılar tarafından oldukça beğeniliyor.<br />
<br />
2011 yılının Mart ayında hayata geçirilen Hürriyet E-gazete uygulaması bugün, Türkiye’nin en çok okunan tablet gazetesi olmayı başarmış durumda. Toplamda ücret ödeyen abone sayısı 16 bine ulaşarak, ücretsiz rakiplerinin ulaştığı rakamları geride bırakırken; Hürriyet okurları, E-Gazete uygulamasını günlük 50 bin, haftalık 350 bin kez ziyaret ediyor.<br />
<br />
Tablet okurunun beklentisinin farklılaşması ve ilgi alanlarının değişmesiyle, okurlar artık okuduğu haberin videosunu da izlemek, farklı spor dalları hakkında analizler okumak, dünyadan ilginç fotoğraflar görmek, içeriği 'parmağının ucunda' hissetmek istiyor. <a href="http://ufa.lt/tablet" target="_blank">Hürriyet Tablet</a> uygulaması tam da bu beklenti ve ihtiyacı karşılamaya yönelik hazırlanmış bir uygulama.<br />
<br />
Bir haftadır Apple Store’da en çok indirilen uygulamalar arasında 1 numarada yer alan <a href="http://ufa.lt/tablet" target="_blank">Hürriyet Tablet</a>’te, Manşet, Güncel, Ekonomi, Spor, Kelebek, Seyahat bölümlerinin yanı sıra Cumartesi ve Pazar eklerinin bambaşka yorumları yer alıyor. Günün videosu ve foto galeriler oldukça beğenilirken, HTML5 tabanlı bir uygulama olduğu için reklamverenler için de oldukça cazip.<br />
<br />
Tablet bilgisayarların tüm olanaklarını kullanan yeni Hürriyet Tablet uygulaması, <strong><a href="http://ufa.lt/appstore" target="_blank">App Store</a></strong> ve <strong><a href="http://ufa.lt/googleplay" target="_blank">Android Market</a></strong>’te, ücretsiz.<br />
<object classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=9,0,47,0" height="412" id="flashObj" width="486"><param name="movie" value="http://c.brightcove.com/services/viewer/federated_f9?isVid=1" /><param name="bgcolor" value="#FFFFFF" /><param name="flashVars" value="@videoPlayer=2287568966001&playerID=2287523551001&playerKey=AQ~~,AAABg974LTE~,N36MUBHHiwpJwgLaUcVcoVKZqwAuLN2k&domain=embed&dynamicStreaming=true" /><param name="base" value="http://admin.brightcove.com" /><param name="seamlesstabbing" value="false" /><param name="allowFullScreen" value="true" /><param name="swLiveConnect" value="true" /><param name="allowScriptAccess" value="always" /><embed src="http://c.brightcove.com/services/viewer/federated_f9?isVid=1" bgcolor="#FFFFFF" flashVars="@videoPlayer=2287568966001&playerID=2287523551001&playerKey=AQ~~,AAABg974LTE~,N36MUBHHiwpJwgLaUcVcoVKZqwAuLN2k&domain=embed&dynamicStreaming=true" base="http://admin.brightcove.com" name="flashObj" width="486" height="412" seamlesstabbing="false" type="application/x-shockwave-flash" allowFullScreen="true" swLiveConnect="true" allowScriptAccess="always" pluginspage="http://www.macromedia.com/shockwave/download/index.cgi?P1_Prod_Version=ShockwaveFlash"></embed></object>
<br />
<span style="font-size: 80%;">Bir <a href="http://www.bumads.com.tr/?clientid=5b4a2e41-5cee-4988-9ca8-58746762976a&offerid=698" rel="nofollow" target="_blank" title="bumads">bumads</a> advertorial içeriğidir.</span>
<script type="text/javascript">ad_client = '5b4a2e41-5cee-4988-9ca8-58746762976a';ad_offer ='698';</script><script src="http://sayac.bumads.com.tr/showads.js" type="text/javascript"></script>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-89738981346630223152013-04-09T19:08:00.000+03:002013-04-09T19:08:09.652+03:00Peygamber Efendimizin(S.a.v.) Merhameti<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-FkqmlL0dgag/UWQ83w57fGI/AAAAAAAAAWM/9JItSbq3Hxc/s1600/peygamberimizin_ahlaki.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-FkqmlL0dgag/UWQ83w57fGI/AAAAAAAAAWM/9JItSbq3Hxc/s1600/peygamberimizin_ahlaki.jpg" height="237" width="320" /></a></div>
Hz.Enes(r.a.) buyurdular:<br />
"Resûlullâh'ın (s.a.v.) kokusundan daha güzel ne bir anber, ne bir misk, ne de başka bir koku kokladım.<br />
Resûlullâh'ın(s.a.v.) mübarek teninden daha yumuşak ne bir atlasa, ne de bir ipeğe dokundum." dedi.<br />
<br />
Sâbit(r.a.) " Ya Enes, sen sanki Resûlullâh'a(s.a.v.) bakıyormuş ve mübarek sesini işitiyormuş gibisin" dedi.<br />
Hz.Enes(r.a.) şöyle dedi: "Evet; görüyor ve işitiyorum. Vallahi kıyâmet günü ona kavuşmayı umuyorum. O zaman "Yâ Resûlullahé Küçük hizmetçin geldi!" diyeceğim."<br />
<br />
Sonra şöyle dedi: "Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) Medine'de on sene hizmet ettim. Ben o zaman küçük çocuktum. Her yaptığım iş, Peygamber Efendimiz'in(s.a.v.) olmasını arzu ettiği gibi değildi. Bana yaptığım bir işten dolayı "üf" bile demedi, "Bunu niçin yaptın, bunu niçin şöyle yapmadın." diyerek hiç azarlamadı."Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-63533383433482090322013-04-04T16:35:00.001+03:002013-04-04T16:43:24.155+03:00Hünkâra Vefa Sempozyumu 2013 Gebze<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-zuteI87rPrs/UV2CQfKWCKI/AAAAAAAAAV8/bm9l-wph8wA/s1600/fatih_sultan_mehmed_hunkari_anma_sempozyumu.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-zuteI87rPrs/UV2CQfKWCKI/AAAAAAAAAV8/bm9l-wph8wA/s1600/fatih_sultan_mehmed_hunkari_anma_sempozyumu.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/coWx2OEBcwE?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
Gebze Belediyesinin düzenleyeceği Hünkâra vefa sempozyomundan ziyaretçilerimi haberdar etmenin mutluluğunu yaşadığımı öncelikle belirtmek isterim.<br />
<br />
Gebze Belediyesinin 01-02 Mayıs tarihlerinde düzenleyeceği sempozyuma herkes davetli olmakla beraber <i><b>Fatih Dönemi Türk Dili, Türk Edebiyatı, Türk Tarihi ve Türk Sanatı</b></i> olmak üzere farklı seksiyondaki metinleri ile de sempozyuma katılmak isteyenler belediye sekretaryasına <span style="background-color: #ebdecb; font-family: Georgia, 'Times New Roman', Times, serif; font-size: 13px; line-height: 19.5px;">kulomer@hunkaravefasempozyumu.org </span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', Times, serif; line-height: 19.5px;">elektronik posta adresi aracılığı ile ulaşmaları gerekmektedir.</span><br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: x-large;"><b><a href="http://www.hunkaravefasempozyumu.org/" rel="nofollow" target="_blank">Sempozyum İle İlgili Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız </a></b></span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-30619019949411807022013-04-04T16:02:00.001+03:002013-04-04T16:02:34.729+03:00Gitsin!<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-aWS0NNuL9r4/USzdAoCxeSI/AAAAAAAAAUs/Us2T_nKvPQk/s1600/islam_by_khaled_etman-d35n1ra1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-aWS0NNuL9r4/USzdAoCxeSI/AAAAAAAAAUs/Us2T_nKvPQk/s1600/islam_by_khaled_etman-d35n1ra1.jpg" height="213" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
Sadece zamansa akıp giden, varsın aksın gitsin.</div>
<div style="text-align: center;">
Dakika dakika, saat saat, yıl yıl solup gitsin.</div>
<div style="text-align: center;">
Allah'ım... Gitsin!..Gitsin ama Dünyeviden gitsin! </div>
<div style="text-align: center;">
Gitsin ki uhrevi hayatın kapısı sonsuza dek yüzümüze açılabilsin.</div>
<div style="text-align: center;">
(Samet Şahin)</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-26469402403160098662013-04-03T21:28:00.002+03:002013-04-03T21:28:26.070+03:00Allâh'ım Fayda Vermeyen İlimden Sana Sığınırım<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-j0TgGqZkteU/UVxnoPO0qmI/AAAAAAAAAVw/RfIFmSBPkBY/s1600/faydali_ilim.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-j0TgGqZkteU/UVxnoPO0qmI/AAAAAAAAAVw/RfIFmSBPkBY/s1600/faydali_ilim.jpg" height="230" width="320" /></a></div>
Resûllâh Efendimiz(s.a.v.) buyurdular:<br />
<br />
<ul>
<li>"Her kim ilim öğrenir ve öğretirse, işte bu kimse göklerin melekûtünde azîm(büyük, ulu zât) olarak çağrılır."</li>
<li>"Bilmeyene yazıklar olsun, bilip de amel etmeyene üç defa yazıklar olsun."</li>
<li>"İnsanlara hayrı emredip kendisini unutan âlimin misâli insanları aydınlatırken kendisini yakan mum gibidir."</li>
<li>"Kıyâmet günü âlim misin, câhil misin? diye suâl olunduğunda hâlin nice olur yâ Uveymir? Eğer âlimim desen ilminle ne amel işledin? denir. Eğer câhilim desen mâzeretin neydi de ilim talebinden geri kaldın, denir."</li>
</ul>
<br />
<br />
İmâm-ı A'zam hazretlerine "Bu ilmi nasıl elde ettiniz?" diye soruldu. Şöyle buyurdular: "İnsanlara anlatmakta cimrilik etmedim. Başkalarından istifâdeden de bir an geri durmadım. Bir meselyi anladığım vakit <b>"Elhamdülillâh"</b> dedim. Böylelikle ilmim artmış oldu."<br />
<br />
İlim takvâya ve Allâh korkusuna vesîle olduğu için şereflidir. Kimin ilmi Allâh korkusu ve takvâ meyvası vermiyorsa bu ilim vebâldir ve dalâlete sebeptir. Nitekim Resûlullâh(s.a.v.) şöyle duâ ederlerdi:<br />
<b>"Allâh'ım, fayda vermeyen ilimden sana sığınırım."</b>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-44357656910224336642013-04-03T15:06:00.002+03:002013-04-03T15:06:54.311+03:00Allah İçin Kardeşlik Yapanların Derecesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-8WB3XybbTMg/UQvLwGYssfI/AAAAAAAAAO0/TAD6N3XO01Y/s1600/gunesi_karsina_al_golgene_bakma_manzara-bahceli-orman-ve-hamak.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-8WB3XybbTMg/UQvLwGYssfI/AAAAAAAAAO0/TAD6N3XO01Y/s1600/gunesi_karsina_al_golgene_bakma_manzara-bahceli-orman-ve-hamak.jpg" height="199" width="320" /></a></div>
Ebû İdris el-Havelanî, Muaz b.Cebel'e(r.a.):<br />
"Seni Allah için seviyorum." dediğinde,<br />
<br />
Muaz:<br />
"Sana müjdeler olsun, ben Resûl-i Ekrem'in(s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim:<br />
<br />
"Arş-ı A'zam'ın etrafında nurdan kürsüler vardır. Bu kürsülere öyle kimseler oturacak ki, elbiseleri ve yüzleri nur gibi parlayacaktır. Bunlar, peygamber değil, şehidler de değildir, fakat peygamberler ve şehidler onlara gıpta edecektir."<br />
<br />
Bunlar kimlerdir? diye sorulunca, Resûl-i Ekrem(s.a.v.):<br />
<br />
"Onlar, Allah için birbirini sevenler, Allah için buluşup oturanlar ve Allah için birbirini ziyaret edenlerdir." buyurdu.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-6554999343305499392013-04-02T13:38:00.001+03:002013-04-02T13:38:51.243+03:00Cuma Namazı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/--78zct7PDCU/UVq08nwSh4I/AAAAAAAAAVk/JTl5mVnba9A/s1600/cuma-namazi.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/--78zct7PDCU/UVq08nwSh4I/AAAAAAAAAVk/JTl5mVnba9A/s1600/cuma-namazi.jpg" height="228" width="320" /></a></div>
Cuma, Müslümanlarca bir bayram günüdür. Bu mübarek günde Müslümanlığın varlığı, birliği, güzellikleri tecelli eder.<br />
<br />
Bu hayırlı günde mükellef olan Müslümanlar, cami ve mescidlerde toplanırlar, hutbeyi dinleyerek faydalanırlar. Hep birlikte cuma namazını kılarlar, sonra ya başka ibadetlerle meşgul olur veya birbirini ziyaret ederler yahut kendi işlerine dönerler.<br />
<br />
Bir hadîs-i şerîfta buyuruluyor ki:<br />
"Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür.<br />
ÂDEM aleyhisselâm o gün yaratılmıştır,<br />
ÂDEM aleyhisselâm o gün cennete konmuştur,<br />
ÂDEM aleyhisselâm o gün cennetten çıkarılmıştır.<br />
Kıyamet de ancak Cuma gününde kopacaktır."<br />
<br />
Bütün bu hâdiselerde ise birçok hayırlar, hikmetler bulunmaktadır.<br />
Resûl-i Ekrem(s.a.v.) Efendimiz, hicretleri esnasında Medine-i Münevvere'ye yakın bulunan "Sâlim ibn-i Avf" yurdunda "Rânuna" denilen vadide "Benî Sâlim" mescidinde ilk Cuma hutbesini okumuş, ilk Cuma namazını kıldırmıştır.<br />
<br />
Cuma namazının vakti tam öğle namazının vaktidir. Cuma namazı için öğle vaktinde ezan okunur.<br />
Evvelâ, tam öğle namazının ilk sünneti gibi <b>dört rek'ât cumanın ilk sünneti kılınır.</b><br />
<b><br /></b>
Sonra camî şerîf içinde bir ezan daha okunup minberde cemaata karşı hutbe okunur.<br />
Bu hutbeden sonra kamet okunup <b>cumanın iki rekât farzı </b>cemaatle kılınır. İmam cehren(sesli)okur.<br />
Bu farzdan sonra da yine öğlenin ilk dört rekât sünneti gibi <b>cumanın son dört rekât sünneti</b> kılınır.<br />
Bundan sonra da <b>"Zuhr-i âhir" </b>adıyla<b> dört rekât</b> daha namaz kılınır.<br />
Bundan sonra da vaktin sünneti niyetiyle tam sabah namazının sünneti gibi <b>iki rekât</b> daha kılınır. Tesbih ve dua ile namaz tamamlanır.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-85047540336743190252013-03-26T10:52:00.003+02:002013-03-26T10:54:50.909+02:00Faydalı İlim<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-W9yKma0b3RE/UQOU-DXg0-I/AAAAAAAAAKw/ZN9jHwLdz0U/s1600/hz-muhammed.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-W9yKma0b3RE/UQOU-DXg0-I/AAAAAAAAAKw/ZN9jHwLdz0U/s1600/hz-muhammed.jpg" height="246" width="320" /></a></div>
Peygamber Efendimiz(s.a.v.) buyurdular ki: "Kıyâmet gününde en ağır azabı görecek olan, Allâhü Teâlâ'nın ilminden kendisini faydalandırmadığı âlimlerdir."<br />
<br />
Yine Peygamber Efendimiz(s.a.v.) buyurdular:<br />
"Kul, bildiği ile amel etmedikçe âlim olamaz."<br />
<br />
"İlim ikidir. Biri dilde olandır ki bu, Allâhü Teâlâ'nın kulları aleyhine bir delildir; diğeri, kalpte olan ilimdir. İşte faydası olan ilimde budur."<br />
<br />
"Ahir zamanda ibâdet edenler cahil ve âlimler fâsık olur."<br />
<br />
"Âdi kimselerle mücadele, alimlere karşı üstünlük taslamak ve bu surette yalnız insanların iltifatına mazhar olmak için okumayın! Zira bu gaye için okuyanlar Cehennemdedir."<br />
<br />
"Bilgisini gizleyene Allâhü Teâlâ ateşten gem vurur."<br />
<br />
"İlmi çoğaldığı halde ahlâkı düzelmeyen, Allâh'a uzaklıktan başka bir şey elde edemez."<br />
<br />
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-aWS0NNuL9r4/USzdAoCxeSI/AAAAAAAAAUs/Us2T_nKvPQk/s1600/islam_by_khaled_etman-d35n1ra1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-aWS0NNuL9r4/USzdAoCxeSI/AAAAAAAAAUs/Us2T_nKvPQk/s1600/islam_by_khaled_etman-d35n1ra1.jpg" height="213" width="320" /></a>Nahv âlimi Halil bin Ahmed şöyle der: "İnsanlar dört kısımdır.<br />
1-Anlar ve anladığını bilir(yani bildiği ile amel eder); bu âlimdir, buna uyun.<br />
2-Anlar fakat anladığını bilmez. Bu gâfildir, bunu ikaz edin.<br />
3-Bilmez fakat bilmediğini bilir(Buna cehl-i basit derler); bu yol arıyor, buna doğru yolu gösterin.<br />
4-Anlamaz, fakat anlamadığını bilmez(Ben bilirim zanneder, buna cehl-i mürekkeb derler, tedavi kabul etmediği için); onu terk edin."<br />
<br />
Süfyan-ı Sevri(r.a.): "İlim, ameli da'vet eder; eğer amel geldiyse ne güzel, gelmezse ilim de göç eder." buyurmuştur.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-61816711287859041692013-03-21T17:07:00.001+02:002013-03-21T17:07:53.254+02:00Kanuni Sultan Süleyman'ın Vasiyeti<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-5b0XCV5cyTo/UUsiMRxIDeI/AAAAAAAAAVU/LH1vU9byyCw/s1600/kanuni_sultan_suleymanin_vasiyeti.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-5b0XCV5cyTo/UUsiMRxIDeI/AAAAAAAAAVU/LH1vU9byyCw/s1600/kanuni_sultan_suleymanin_vasiyeti.jpg" height="154" width="320" /></a></div>
Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman vefat etmişti. Defnedilmeden önce, nasıl defnedileceğine dair bir vasiyeti olduğu ortaya çıktı. Kanuni, bir sandığın kendisiyle beraber gömülmesini vasiyet etmişti. Bu mesele konuşulmaya başlandı. İslam'a göre caiz miydi, değil miydi? Bu mesele konuşulurken, gömülmesi istenen sandık da ortadaydı.<br />
<br />
Bir ara onu taşıyan şahıs elinden düşürdü. Yere düşen sandığın kapağı açıldı ve içindekiler dışarı saçılıverdi. Bir de baktılar ki, hükümdarlığı boyunca şeyhülislâmdan aldığı fetvaların hepsini sandığa doldurmuş. Mesele anlaşılmıştı. Muhteşem Süleyman, o fetvaları yanında belge olarak bulundurmak ve "Ya Rabbi, ben ne yaptıysam verilen fetvalarla yaptım" demek istiyordu.<br />
<br />
Bunu gören Şeyhülislâm, "Ey Sultan Süleyman, sen bizim verdiğimiz fetvalarla kendini kurtardın. Acaba biz kendimizi nasıl kurtaracağız?" diye gözyaşlarını tutamıyordu.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-15825136887393632582013-03-10T18:04:00.000+02:002013-03-10T18:04:11.961+02:00Akpartinin Kararı ile Teknik Öğretmenler Mühendis Oluyor<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-1OnimWUIly4/URDm0RKF33I/AAAAAAAAAP8/WmNuWp4pfQI/s1600/tubitak_elektrikli_arac.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-1OnimWUIly4/URDm0RKF33I/AAAAAAAAAP8/WmNuWp4pfQI/s1600/tubitak_elektrikli_arac.jpg" height="105" width="320" /></a></div>
Ak Parti, teknik eğitim fakültesini tamamlayan “teknik öğretmenlere”, 1 yıllık eğitimle “çift fakülte mezunu olma” hakkını tanıyacak yasa teklifi için çalışma başlattı. Ak Parti Zonguldak Milletvekili Ercan Candan, kamuda “teknik öğretmen” kadrosu bulunmadığı için teknisyen olarak çalışan teknik eğitim fakültesi (TEF) mezunlarının, aynı zamanda “mühendislik fakültesi mezunu olmaları amacıyla” kanun teklifi hazırlayacağını açıkladı. YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya’ya, teknik eğitim fakültesi mezunlarına, 1 yıllık eğitimle mühendislik fakültesi dersleri verilmesini öneren Candan, “YÖK Başkanı, bunu yönetmelikle düzenleyebileceklerini söyledi. En kısa zamanda düzenlemenin yapılacağını umuyorum” dedi.<br />
<br />
‘Çözmek zorundayız’<br />
<br />
Milli Eğitim Bakanlığı’nın az sayıda atama kadrosu açması dolayısıyla öğretmen olamayan TEF mezunları seslerini Meclis’e duyurdu. Kendisi de TEF mezunu olan Candan, konuyu Meclis’e taşımaya hazırlanırken, Çetinsaya ile yaptığı görüşmede, 1992’de yürürlüğe giren ancak YÖK’ün “öğretim elemanı ve mekan yetersizliği” gerekçesiyle uygulamadığı 3795 sayılı kanunu gündeme getirdi.<br />
<br />
Kanuna göre, teknik öğretmenlerin bir programla mühendis ünvanı da elde edebildiklerini ancak YÖK’ün bunu uygulamadığını söyleyen Candan, “YÖK Başkanı, mağduriyetlerin farkında, ‘konuyu kurullarda gündeme getireceğim, bunu çözmek zorundayız’ dedi. Sayın Çetinsaya, kanunu etkili hale getirmek için çalışma yapacaklarını gerekirse söz konusu düzenlemeyi yönetmelikle düzeltme yoluna gideceklerini kaydetti. Düzenlemenin mümkün olan en kısa zamanda uygulanacağını umuyorum. Bakan Avcı’yla da görüşerek, mağduriyetleri aktaracağım” dedi.<br />
<br />
YÖK’ün yönetmelikle yapacağı düzenleme, TEF mezunlarına 1 yıllık eğitim programını kapsayacak. Mühendislik fakültelerinde açılacak program sonunda TEF mezunları mühendis unvanını da kullanabilecek. Candan, YÖK’ün yönetmeliği çıkaramaması halinde kanun teklifi sunacağını söyledi.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://gundem.milliyet.com.tr/teknik-ogretmenler-muhendis-olacak/gundem/gundemdetay/10.03.2013/1678409/default.htm" target="_blank"><img border="0" src="http://www.memurlar.net/global/images/news/providers/5.png" /></a></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-1106965657604292476.post-56658150770210168532013-03-04T18:55:00.001+02:002013-03-04T18:55:27.978+02:00Kanâat Bitmez Tükenmez Hazinedir<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-CISVcDd_MFc/UTTR8e5M6DI/AAAAAAAAAVE/kpzIHjXFKMU/s1600/kanaat_etmenin_onemi.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-CISVcDd_MFc/UTTR8e5M6DI/AAAAAAAAAVE/kpzIHjXFKMU/s1600/kanaat_etmenin_onemi.jpg" height="158" width="200" /></a></div>
Allâhü Teâlâ -meâlen-: "Dünyâ hayâtındaki maîşetleri biz taksim ettik." (Zuhruf, 32) buyurdu.<br />
<br />
Hadîs-i şerîfde: "Allah'ın sana takdîr buyurduğuna râzı olursan insanların en zengini olursun." buyuruldu. Muhakkak Allâh'ın taksîm buyurduğuna râzı olanın kalbi zengin olur, başkasının elindekine bakmaz. Kanâat eden fakir ise de zengin olur. Kim kanât etmezse zengin ise de fakîrdir.<br />
<br />
Yetecek kadara kanaat etmek iffete götürür.<br />
Kim kadere razı olursa az bir şeye kanaat eder.<br />
Dünyada insanın başına gelen şeyler zayıflığından değildir, kurtulduğu şeylerden de kendi kuvvetiyle kurtulmuş değildir. Kaçırdığını zannettiği dünya fırsatlarından ümîdini kesen huzurlu olur. Rahatın tamamı Allâh'ın taksîmine rızâ göstermekte ve sadece vaktin icabına göre hareket etmektedir. Hüznün tamamı, geçmiş işlere eseflenmek ve dünyanın gelecek işlerinin kaygısını çekmektedir.<br />
<br />
Hasılı, saâdetin tamamı ve her türlü nâiliyyet Allâh'ın kazâsına rızâ ve taksîm ettiğine kanâattedir. Kul, efendisinin verdiğine razı olmalı gelecekte nereden nasıl ve ne geleceğinin kaygısını çekmemelidir. Zira bu ona ait bir iş değildir.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11664205787114042220noreply@blogger.com0