JFK John Fitzgerald Kennedy

“JFK”

Abraham Lincoln (12 Şubat 1809 - 15 Nisan 1865), ABD nin 16. Başkanıdır. 1860’da “köleliği bitireceği vaadiyle” Amerika Birleşik Devletleri’ne Başkan seçilmiştir. 1863’de sözünü tutmuş ve ABD topraklarından resmen köleliği kaldırmıştır. Bunun akabinde fazla yaşayamayan Lincoln 15 Nisan 1865’de ailesiyle beraber bir tiyatro gösterisi izlediği sırada başından vurularak katledilmiştir. ABD’nin suikasta kurban giden ilk Başkanı olma ünvanını sonsuza dek taşıyacak ve bu suikast sonda olmayacaktır. Amerika Birleşik Devletleri vatandaşları tam 98 yıl sonra aynı hengameyi birkez daha yaşayacaktır.

Yıl 1960… ABD nin yeni başkanı John Fitzgerald Kennedy ya da  John F. Kennedy. En kısası ise “JFK”(29 Mayıs 1917-22 Kasım 1963).

ABD’nin 35.Başkanıdır. Kendisi soğuk savaşı destekleyen en önemli isim. Dünyayı nükleerden temizleme adına girişimleri olmuştur ve sıcak savaşı tarihe gömmeye çalışırken 1963’ün Kasım Ayının bir Cuma günü Dallas’da resmi geçit sırasında halkın gözü önünde suikaste uğramıştır. ABD’nin suikaste kurban giden 2. Başkanıdır.

Bunların bizle ne alakası var diyebilir yazımı okuyan bazı arkadaşlar. O zaman sıkı durunuz elbette alakası var yanıtını aldınız bile.

Bugün Başkan Kennedy’nin suikastını konu alan bir film izledim. Eski bir yapıt ve filmin ismi JFK(John Fitzgerald Kennedy). Filmi izlerken şuan halen daha süren Ergenekon soruşturmasına gitti aklım. Meğer her ülkede kendisini ülkenin koruyucusu zanneden demokrasi düşmanları oluyormuş dedim ve bir an Lincoln’ü unuturak 1963 de olan Kennedy suikastini yapanlar, acaba Türkiye’deki derin yapılanmadan mı esinlendiler diye de düşündüm kendimce. Ama şu bir gerçek o zamanlar ABD’nin iç huzuruna kastetmiş olanlar Türkiye’deki istikrarıda bir tehtit olarak görüyorlardı ki Türkiye aynı dönemler yok yere bir darbe yaşadı. Kennedy suikastinin Türkiye’deki tezahürü Menderes’in idamıydı. Başrollerde ki kurbanlar tamamen farklı görünebilir lakin seneryoyu yazan eller hep aynıydı…

Gelelim JFK isimli filme…
Beğenmediğimiz ABD’liler Başkanları Kennedy’e olan borçlarını JFK isimli film ile ödemişler bile seneler önce. Ama biz…

Bizi de geçtim bazıları utanmadan 1960 yargılamalarını halen daha savunuyor ki bu, Merhum Özal’ın, Bitlis’in, Yazıcıoğlu’nun ve daha nicelerinin öldürülmelerindeki sır perdesinin neden  halen daha somut bir şekilde aralanmadığını çok net bir şekilde göstermekte.

Dönemin “haysiyetsizlerinin” darağacına yakıştırdıkları merhum Başbakanımıza olan borcumuzu biz nasıl, ne ile ve ne zaman ödeyeceğiz? Halen daha iade-i itibardan bahsediyor birileri…Ne itibarıdır bu…Adnan Menderes ve beraberindeki Hürriyet Şehitlerinin itibarlarını kim yere çalabilmiş ki biz iade edelim ya da geçmişte iade edilmiş olsun(1990’daki 3374 ve 3623 saylı kanunlara ithafen yazılmıştır). Tabiki benim anlatmak istediğim bu değil.

Adamlar JFK filminde(her ne kadarda cezalandıramamış olsalarda) Kennedy’nin suikastini gerçekleştirmiş olan zihniyeti sanık sandalyesine oturtup yargılamışlar. Sembolik olarakta olsa bunu yapmışlar ve gelecek nesillere çok güzel bir parantez açmışlar. Türkiyede bu noktada Menderes dönemini belgesel tadında anlatmaktan vazgeçmeli ve artık Menderesi darağacına yakıştıran Türkiyenin kanını yiyen bu zihni oluşumu o darağacında sallandırmalı…

Son olarak JFK filmini benim gibi halen daha izlemeyenler var ise izlemelerini öneririm. İzlerken, ülkemizdeki derin yapıların salyalarını iyi bir şeyler yapmak isteyenlerin enselerine ne kadar yoğun bir şekilde aktığını hissedeceksiniz.

Saygılar/Sevgiler,

Samet Şahin

smt.sahin@hotmail.com

www.samtsahin.blogspot.com

JFK FRAGMAN