"Sizi mi savunayım yoksa davanızı mı savunayım," diyerekten Nur talebelerine sorduğu zaman. " Davamızı savunun, biz geçiciyiz ama davamız bakidir" sözünden çok etkilenmiş ve Risale-i Nur'un avukatlığını yapmaya başlamıştır.
1958 senesinde Ankara'da tutuklu bulunan Nur talebelerinin ve Bediüzzaman Said Nursi'nin fahri avukatlığını üstlendi ta ki 1973 senesinde avukatlığı bırakana dek. Bu zaman zarfında binin üzerindeki mahkemelerden Nur'un beraat etmesine vesile olmuştur.
Bediüzzaman, kendisine hem Ankara'da hem de İstanbul'da iki kere vekaletname vermiştir.
15 Haziran 1992 yılında Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Mezarlığı Eyüp Sultan Kabristanındadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder